Türkiye’nin Yeni Gladio Örgütlenmesi Ötüken Büyük Provokasyon Hazırlığında?

Türkiye’nin yeni gladio örgütlenmesi Ötüken büyük provokasyon hazırlığında. ANF’ye ulaşan belgeye göre kamuoyunun çözüm süreci olarak adlandırdığı süreçten rahatsız örgüt, Newroz’da uygulamaya konmak üzere büyük bir eylem hazırlığı yapıyor. Örgüt üyelerinin görüşmelerinde geçen “Sinop’ta dediğimiz gibi oldu” ifadeleri HDK’ye saldırının adresini ortaya koyuyor.

Kamuoyunun “barış” veya “çözüm” süreci olarak adlandırdığı ve henüz başlangıç aşamasında olan sürece karşı büyük bir provokasyon hazırlığı yapılıyor.

AKP Hükümeti her ne kadar ergenekon ve balyoz operasyonları ile eski derin devleti bitirdiğini ve devlette tek başlılığı sağladığını söylese de, gelişmeler ve yaşanan somut olaylar, eskinin yerine yeni bir derin devletin inşa edildiği iddialarını güçlendiriyor. Bir farkla ki organizatörler ve isim değişiyor. Derinlerdeki yeni karanlık gücün ismi de artık telaffuz ediliyor: Ötüken!

Son süreçte gelişen bir çok olay, AKP’nin ve hükümet yetkililerinin açıklamalarına taban tabana zıt bir durumu ifade ediyor. Başbakan Tayyip Erdoğan ve birçok bakan defalarca gözaltı, tutuklama ve yargılama süreçlerinden rahatsızlıklarını dile getirdiler. Mevcut uygulamaların kaygı verici boyutunu kısa bir süre önce, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu çok açık bir ifade ile dile getirdi. Hükümete yakınlığı artık sır olmayan Karakullukçu, “Şu memlekete baktığım zaman, affınıza sığınıyorum, işte polis, emniyet teşkilatımız savcı olmuş, bilirkişi de hâkim olmuş, mübaşir de yazı işleri müdürü olmuş, ondan sonra ‘adalet’ diye bağırıyoruz. Böyle bir şey olmaz” diyerek yargı içinde etkin olan başka bir odağın varlığına işaret etmişti.
Bu işte bir tuhaflık yok mu?
Hem iktidar hem de yüksek yargı organının başkanı, yargıdaki keyfiyetten ve denetim dışı uygulamalardan şikâyetçi. Demektir ki yargı içinde hala bir güç mücadelesi var. Hükümetle birlikte yargıda hâkimiyet mücadelesi veren bu güç kimdir? Kimin adına hareket ediyor? Gücünü nereden alıyor?

SÜREÇ İKİ TARAFLI MI ÇOK TARAFLI MI?

Bu soruların yanıtlanamaması yeni sürecin iki taraflı değil çok taraflı olduğuna işaret eder.
Türk devleti ile Kürt Halk Önderi Öcalan arasında yeni bir müzakere sürecinin başlaması, önceki deneyimlerden kaynaklanan soru işaretlerine ve bir kısım kaygıya rağmen, genel olarak olumlu bir yankı yarattı. Türk ve Kürt kamuoyu tüm olumsuzluklara rağmen iyimser bir beklenti içine girdi.

Tam da böyle bir süreçte Sinop’ta, Samsun’da HDK heyetine, çok açık ve pervasız linç saldırıları geliştirildi. Saldırıyı gerçekleştirenler sayıca çok az olmalarına rağmen Sinop ve Samsun valileri ve Emniyet müdürleri bu saldırıyı engellemediler. Engellemek yerine, bu sonuçlarıyla ve görünür bir şekilde gerçekleşmesini sağladılar.  Ardından Hatay BDP kongresine yönelik benzer bir organizasyon gerçekleştirildi.
Bu olaylar çok hassas olunması gereken kritik bir süreçte gerçekleşti. Bu provokasyonlar hükümete rağmen mi yoksa hükümetin bilgisi dahilinde mi gerçekleşti? Sorunun muhatabı Türkiye İçişleri Bakanı ve Başbakan’dır.  Ve bu esaslı soru hala yanıtlanmamıştır.

SANCAKBEY-YARBAY-TEĞMEN GÖRÜŞMESİ: SİNOP’TA DEDİĞİMİZ GİBİ OLDU

Şimdi elimizde daha vahim bir belge var.
18.02.2013 tarihinde, saat 22.11 de yapılmış MSN görüşmesinin kayıtları.
Kullanılan nickler: Sancakbey, Yarbay, Teğmen…
Bu üç şahıs çok önemli ve ciddi konuları görüşüyorlar. Sancakbey rumuzlu şahsın diğer ikisinin amiri konumunda olduğu, kendisine “komutanım” diye hitap edilmesinden anlaşılıyor. Sancakbey kod isimli şahıs diğerlerine hitaben; “Sinop’ta dediğimiz gibi oldu, direnişimiz süper sayılmasa da iyi oldu” diyor. Yarbay rumuzlu şahıs, “sayenizde komutanım. Arkadaşların morali çok iyi. Sizden haber bekliyoruz” diye yanıt veriyor.
Teğmen kodunu kullanan araya giriyor: “Paketleri bugün gönderdim. Çarşambaya ellerinde olur. Problem yok” diyor.

‘BASINÇLI MI TESİRLİ Mİ?’

Konuşmalar şöyle sürüyor:
Sancakbey: “Yer konusunu hala kararlaştıramadık. İki seçenekten birini uygulayacağız. Siz her iki planı da hazır tutun. Merkezleri diye…Bakacağız”
Bu kez Yarbay soruyor: “Basınçlı mı? Tesirli mi?
Sancakbey: “Bugün veya yarına kayıtların elimizde olması lazım. Bakalım nasıl oluyormuş ona göre karar vereceğiz neresi olacağına. Pazar aynı yerde aynı saatte buluşalım.
Bu üçlü arasındaki konuşma en azından Sinop olayının örgütlü ve organize olduğunu, devamında da bazı eylem hazırlıkları yapıldığını gösteriyor. Paketlerle patlayıcı gönderildiği de açık.
Aynı gün saat 23.15’te bu kez Sancakbey denilen şahıs Alireis lakaplı başka bir kişi ile görüşme yapıyor. Alireis, Sancakbey’e hitaben; “önemli bir konu olmasa bu saatte rahatsız etmezdim. Paketler yola koyulmuş, iki güne anca varır, planı değiştirmeyi düşünüyor arkadaşlar. Daha tam bir sonuç yok ama neticeyi bildireceğiz size.”
Sancakbey kodunu kullanan şahıs: “Ne kadar çok kalabalıkta olursa o kadar çok ses getiririz. Avukat beyden haber bekliyorum. Alır almaz bilgilendireceğim size, muhtemelen görüş günü bilgi verilecek.”
Alireis kod, “Ama efendim bir sorun çıkmasın bu defa ciddi ve büyük bir olay bekliyoruz” diye yanıtlarken daha evvel başarılı olamamış bir deneme yapıldığı anlaşılıyor. Sancakbey “sorun sizde çıkmazsa bizde çıkmaz” diye yanıtlıyor.

NEWROZ’DA DİYARBAKIR’DA EYLEM HAZIRLIĞI

Bu konuşmalar aynı örgüt içinde iki ayrı birimin farklı ama birbirini tamamlayan faaliyetlerine işaret ediyor.
Bu örgüt 21 Mart’ta, yani Newroz’da uygulamaya koymak üzere büyük bir eylem hazırlığı yapıyor.  Tartışmalarında eylem hazırlığı yapan ekibin şu an Diyarbakır’da olduğu da belirtiliyor. Ayrıca, “merkezlerine bakacağız” derken kastedilen yerin Diyarbakır olduğu açık. Sancakbey denilen şahıs planlamanın hayata geçirilmesi için ekibin para ihtiyacı olduğunu belirtiyor.
Alireis denilen şahıs paranın sorun olmayacağını, Turan isimli bir arkadaşlarının zaten Diyarbakır’da olduğunu, ona haber verileceğini ve ertesi sabah ödeme yapabileceğini belirtiyor.
Sancakbey ‘in, “iyi çocuk, sağlam ve inançlı” dediği Turan’ı iyi tanıdığı da anlaşılıyor. Ayrıca “Turan merkeze mi tayin oldu ilçelere mi?” diye soruyor. Anlıyoruz ki Turan elinin altında parası olan, etkili ve yetkili bir devlet görevlisi. Belki kaymakam belki emniyet müdürü belki de garnizon komutanı…

KIŞANAK VE BDP’LİLERİ İZLİYORLAR

Alireis , “bana krokiler ve giriş çıkış yolları mail geldi sana gönderecem” dedikten sonra bu kez muhatabına bir soru yöneltiyor: “G.K’nın ses kaydı geldi mi?”
G.K’nın BDP eş başkanı Gültan Kışanak olduğu açık.
Sancakbey ve ekibinin Gültan Kışanak ve arkadaşlarını izledikleri Sancakbey’in “G.K Ankara’ya geçecek diye bilgi aldım” demesinden anlaşılıyor.
Sancakbey denilen şahıs başlayan yeni süreçten rahatsız; “Bu süreç onların işine yaradı, ama yedirmeyiz onlara vatanı. Onlar için önemli olan davaları değil ne kaptıklarıdır” diyor.

Belli ki örgütlü ve organize bir grup. Sinop olayını gerçekleştirdikleri kesin. Muhtemelen Samsun ve Hatay olayını da yapan, içinde devlet görevlilerinin yer aldığı illegal bir yapılanma.

Bu yapılanma önümüzdeki günlerde büyük ve ses getirecek eylemlere hazırlanıyor. Bunun için ekiplerini oluşturuyor, dinleme ve izleme yapıyor.
İçinde resmi devlet görevlileri, valiler, kaymakamlar, gazeteciler, akademisyenler, subaylar, emniyet müdürleri ve sivillerin yer aldığı; adına “derin devlet”ve “ergenekon denilen eski gladio örgütlenmesi işlevini tamamladığı için bitirildi.
Fakat bu tarz yeni bir yapılanmanın inşa edildiği uzun süredir dillendiriliyordu. Kimilerinin yeşil gladio dediği bu yapının varlığını da ismini de biliyoruz. Yapılanması, örgütlenme tarzı ve Kürt düşmanlığı ile Ergenekon’un ikiz kardeşi…
Adı da ona yakışır türden: Ötüken!
Konuşulanlar ve yaşadıklarımız hükümetin bu konuyu ciddiye almadığı izlenimi yaratıyor. Aylardır BDP eşbaşkanlarını ve milletvekillerini hedef gösteren Başbakan ve bakanların çıkabilecek en küçük olayın sorumlusu, azmettiricileri olacaklarını söylemeye bile gerek yok.

ANF

 

 

Türkiye’nin yeni gladio örgütlenmesi Ötüken büyük provokasyon hazırlığında.