Bekir ÖzgürYazarlar

68 Kuşağının Sosyal ve İdeolojik Mirası

Sosyalist ideolojiyi rehber alarak, siyasal eylemlere girişen ve 68 kuşağı olarak Türkiye tarihine geçen öğrenci gençlik, önemli oranda sanayi işçisini, kısmen de siyasi duyarlılığı olan köylü kesimi devrici eylemlerine katarak sömürü düzenini tehdit eden, Türk-İslam ilkesi üzerinde şekillenmiş devletin temellerini çatırdatan bir “Halk Hareketi” yaratmayı başardılar.

68 kuşağı kendi içinde ki etnik köken ve inanç farklığını, tartışma ve ayrışma konusu yapmadan, aralarındaki etnik ve inanç farklılıklarını bilerek birbirlerini olduğu gibi kabul ettiler; birlikte mücadelenin, daha nasıl güçlü ve başarılı olabileceğinin yol ve yöntemlerini bulmaya çalıştılar. Soy ve dinsel inancın tarafı olmanın, devrimci eylemlerini zayıf düşüreceği, can bedeli yürüttükleri mücadelenin yenilgiye uğrayacağının bilincindeydiler.

Resmi ideolojinin Türk-İslam dayatması karşısında herkesin kendisini “Türküm ve Müslüman’ım” tanımlamasına karşın, öğrenci gençlik içinde farklı inanç ve etnik köken söz konusu olmadan herkesin hareket içinde kabul görmesi, yükselen Halk Hareketi içinde de kanıksandı, topluma hakim Türkçü-İslamcı tabu temelinden sarsılırken, toplundaki farklılıklar kendilerini gerçek kimlikleriyle tanımlamaya başladılar.

Tahterevalli misali, sosyalist ideolojinin geliştiği toplumda yeni, çağdaş değer yargıları yükselir, çağdışı dinci ve ırkçı ideolojiler geriler. Bu olgu, materyalist felsefenin değişmez üç temel ilkesinden biri olan “Yadsımanın yadsıması” kuralı, maddenin gelişim ve dönüşümünü açıklayan temel yasadır. Bu yasanın hükmüne uygun olarak 68 kuşağıyla yükselmeye başlayan sosyalist ideoloji karşısında, Türkçü-İslamcı ideoloji, dönüşü olmayan gerileme sürecine girmiştir.

Ülkemizde 33 yıldır devam eden 12 Eylül baskıcı faşist rejimi hala tüm hızıyla Türkçü-İslamcı ideolojiyi hakim kılmaya çalışmasına rağmen, istenilen başarıyı sağlayamamakta; zira, “Cin şişeden çıkmıştır”. Kürt Halkının Özgürlük Hareketi her gün yükselme yolunda ilerliyor. Aleviler örgütlenerek önemli bir güç oldular. Ermeniler, Süryaniler, Yezidiler ve daha nice yerli halk, kendilerini, gerçek kimlikleriyle ifade etmekte.

Bugün farklı kesimlerin kendilerini korkusuzca ve gerçek kimlikleriyle ifade edebilmeleri, sosyalist düşüncenin bu ülkede taban tutmuş olması, 68 Kuşağı ve öncülük ettiği Halk Hareketi zorbaca bir yenilgiye uğratılmış olmasına karşın, öldürülenlerin can bedeli yürüttükleri devrimci mücadelenin MİRASIDIR.

Bugün ülkemizde kısmen yaşanan özgürlükler, Sayın Başbakan’ın veya on yıldır iktidar olan AKP’nin lütfü değil, çağın akışının ve 68 kuşağının yürüttüğü mücadelenin yarattığı kalıcı eseridir. Türkçü-İslamcı tahakküm altındaki toplumsal farklılıkları, kendi içinde koşulsuz kabullenen, SINIF kardeşliği temelinde ve devrim yolunda bu SOSYAL ve İDEOLOJİK MİRASI yaratan 68 kuşağının anıları önünde saygıyla eğiliyorum.

Bekir özgür. 09. 02. 2013.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir