MANŞETÜst Manşet

Van’da yargılanan Kürt siyasetçiler: Savunma yapmıyoruz

Van Belediye Başkanı Bekir Kaya’nın da aralarında bulunduğu 8’i tutuklu 13 Kürt siyasetçinin yargılandığı davada savunma yapan ve kendisi de “KCK” ana davasından tahliye olan Avukat Fırat Anlı, Kürt halkına Cumhuriyet tarihi boyunca inkar ve imha politikaları dayatıldığını belirterek, “Ancak yeni bir süreç başladı. Sayın Öcalan’ın Newroz’da dile getirdiği tarihi çağrıya artık herkes katkı sağlamalıdır” dedi. Kürt siyasetçiler davanın siyasi olduğunu belirterek savunma yapmayacaklarını belirtti.

Aralarında Van Belediye Başkanı Bekir Kaya’nın da bulunduğu 8’i tutuklu 13 kişinin yargılandığı davanın 3’üncü duruşması Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. BDP Van milletvekilleri Özdal Üçer ve Nazmi Gür, BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Muş Milletvekili Demir Çelik, bölge belediye başkanları, belediye başkan yardımcıları, Diyarbakır Yenişehir eski Belediye Başkanı Avukat Fırat Anlı, BDP’li il ve ilçe yöneticileri, İHD Genel Merkezi’nden bir heyet, kentte bulunan STK temsilcileri, Van Barosu ve bölge barolardan çok sayıda avukatın da takip ettiği duruşmada ilk olarak tutuklu Kürt siyasetçilere söz verildi.

‘Savunma yapmayacağız’

İlk sözü alan ve Kürtçe konuşan Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, mahkemede hukuki bir yargılama olmadığını belirterek, “Benim bu mahkemeden bir beklentim yoktur. Onun için sizden bir şey beklemiyoruz ve savunma yapmıyoruz” dedi. Kaya’dan sonra söz alan dönemin BDP Van İl Başkanı Avukat Cüneyt Caniş ise, bir senaryo üzerine kurgulanan yargılamada söyleyecek sözlerinin olmadığını dile getirdi. Caniş’in sözleri üzerine mahkeme başkanının, “Tercüman huzurunda savunma yapmak ister misiniz” sorusuna ise Caniş, “Bizim tercümana ihtiyacımız yoktur. Eğer siz anlamıyorsanız o zaman siz kendinize tercüman tayin edin” yanıtını verdi. Daha sonra diğer Kürt siyasetçiler de söz alarak savunma yapmayacaklarını dile getirdi. Sanıkların Kürtçe savunmalarından sonra söz alan Van Baro Başkanı Avukat Murat Timur, müvekkillerin tamamının da davanın siyasi olduğunu dile getirdiğini ve ne Türkçe ne Kürtçe savunma yapmayacaklarını dile getirdiklerini vurguladı.

‘Türkiye’de ikili hukuk işliyor’

Daha sonra söz alan ve kendisi de KCK davasında uzun süre tutuklu kalan Avukat Fırat Anlı, geniş bir savunma yaptı. 2002 yılından beri ilk kez cübbe giydiğini hatırlatan Anlı, “Bu halkın tek istediği insanca bir yaşamdır. Bu coğrafya hep kendi kültürü ve yaşamından yoksun bırakıldı. Bu inkar Cumhuriyetin kuruluşundan beri vardır. Bu inkar sadece bu coğrafyada değil, Türkiye’nin tamamında vardır” diye konuştu. Cezaevinde yapılan yargılamaya da dikkat çeken Anlı, “Burası bir cezaevi yani insanların cezasını çektiği mekanlardır. Adalet dağıtılan yerler değildir” diyerek duruşma salonun bulunduğu ortamı eleştirdi. Kürt sorunundan dolayı Türkiye’de ikili bir hukuk sisteminin geliştiğini de belirten Anlı, bir gizli tanığın beyanları üzerine yargılanmanın olamayacağını kaydetti. 14 Nisan 2009 tarihinden beri yapılan KCK operasyonların artık son bularak yaşanan hukuksuzluğun son bulmasını da isteyen Anlı, “Burada İstiklal Mahkemeleriyle başlayan hukuksuzluk halen sürüyor. Siz insanların yaşamlarını, hayatlarını düşüncülerini yargılıyorsunuz. Buna hakkınız yoktur. İnsanların düşüncelerini yargılayamazsınız” dedi. 21 Mart’ta yeni bir süreç başladığını da aktaran Anlı, şunlara dikkat çekti: “21 Mart Newroz’unda Sayın Öcalan’ın mesajı ile yeni bir süreç başladı. Bunu görmezden gelemezsiniz. Bunun için buradan çıkacak karar süreç için de çok önemli olacaktır.” Anlı, sözlerini Hazreti Ali’nin “Haksızlığa sesiz kalmayın. Hakkınızı kaybettiğiniz gibi şerefinizi de kaybedersiniz” sözü ile sonlandırdı.

‘Burada bir siyasi parti yargılanıyor’

Anlı’dan sonra deliller üzerine değerlendirmelerde bulunan Van Baro Başkanı Avukat Murat Timur, dosyada aslında siyasi parti olan BDP’nin yargılandığını belirterek, “Savcı biz BDP’yi yargılamıyoruz diyor. Ama bakın burada kendisi bile iddianamede diyor PKK’nin sivil uzantısı olan siyasi parti diye. O zaman kime nasıl inanacağız. Burada bir siyasi partinin yargılandığı net olarak ortadadır. Gizli tanık getirilip dinletilmiyor. Bunun üzerine avukatlar hedef gösteriliyor. Bu kadar kişinin özgürlüğü bir gizli tanığın ‘deşifre olurum’ kaygısından daha az değildir. Bunun için biz gizli tanığın verdiği beyanları kabul etmiyoruz. Çapraz sorgulama olmadan gizli tanığın hiçbir beyanı gerçekçi olmayacaktır. Mahkeme Başkanı gizli tanığa tek bir soru bile yöneltmemiş. Hiç mi çelişki bulunmadı. Bu nasıl bir adalettir. Bu hukuksal bir yargılama değildir” diye konuştu. Son olarak söz alan Avukat Kerem Akdoğan, halen gizli tanığın olduğuna inanmadıklarını belirterek, gizli tanığın olduğunun ispatı için ses ve görüntüsü değiştirilmek şartıyla mahkemeye getirilmesini istedi.

Savunmalardan sonra mahkeme heyeti öğle arası verdi.

Öte yandan sabah saatlerinden beri mahkeme önüne gelen çok sayıda yurttaş yaktıkları ateş etrafında halay çekti.  DİHA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir