EKONOMİÜst Manşet

Türkiye, Kürdistan İş Konseyi

DİYARBAKIR – 1 Haziran’da yapılacak olan DTSO seçimlerine ilişkin grupların çalışmaları devam ederken, gruplar arasında “Mavi liste” ile seçimlere giren Demokratik İşverenler Girişimi öne çıkıyor. Girişim üyesi olan ve aynı zaman 3. Grup’ta aday olan Mesut Çelik, DTSO seçimlerinin bölge ve kendileri için ne denli önemli olduğuna dair değerlendirmelerde bulundu. Çelik, DTSO seçimleri için yaklaşık 8 aydır çalıştıklarını ve toplam 46 kişinden oluşan bir grup olduklarını ifade etti. Mavi renkle seçime girmemelerinin sebebinin bir renkten öte olduğunu dile getiren Çelik, geçen seçimlerde yine aynı siyaset çevresinin “mavi liste” ile seçime girdiğini ve bu seneki “mavi listenin” de onun devamı olduğunu aktardı.

Olabildiğince kentte bulunan bütün kesimleri gruplarına katmaya çalıştıklarını söyleyen Çelik, sektör temsilcisi seçimlerinde adaletli olmak için ciddi çabalar sarf ettiklerini kaydetti. Bu konuda bir oranda başarılı olduklarını da söyleyen Çelik, seçimlere girmelerinin gerekçesini şöyle açıkladı: “Birincisi merkezi iktidarın ticaret odaları üzerinde biçtiği çok ciddi rol ve misyon var. Bu misyon bazen bir sivil toplum örgütü olarak bazen de devletin ta kendisi olarak karşımıza çıkıyor. Bizler ticaret odalarının gerçekten bir sivil toplum örgütü gibi çalışması gerektiğine inanıyoruz.”

‘Mevcut kurumlar demokratikleşmesiyle sorun çözülür’

Bugüne kadar ticaret odalarında kurumsal bir yapının devreye girmemiş olmasının kendileri için bir neden olduğunu aktaran Çelik, odaların genel anlamda şahıslar üzerinden yürüyen bir yapı olduğunu belirtti. Son yıllara kadar ticaret ve sanayi odasının bir sivil toplum örgütü olduğu gerçeğinin Diyarbakır’da bilinmediğine vurgu yapan Çelik, 1990’lı yıllarda Diyarbakır’da bulunan sivil toplum kuruluşlarının çok ciddi anlamda mücadeleleri olduğunu hatırlattı. Çelik, “Ama ticaret odamız yine bürokratik bir kurum olma ötesine geçmiyordu. Tabi Kürtler bunu öğrendiler. Ticaret odasının da bir yerel kurum olduğunu öğrendiler ve bu yerel kurumun, gerçekten halkın yanında yer alacak bir yapıya kavuşması gerektiği konusunda da bir kanattayız” dedi. Mavi liste olarak ticaret odasının demokratikleştirilerek kurumsal bir yapıya kavuşturulması gerektiğini söyleyen Çelik, Diyarbakır’da yerel ticaretten başlamak üzere yeni bir sistemi inşa etmek için seçimlere aday olduklarını belirtti. Çelik, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu çözüm sürecini hatırlatarak, mevut kurumların demokratikleşmesiyle sorunun çözüleceği inancında olduklarını kaydetti.

‘Oda tekçi yapısından öz işine dönemiyor’

Odanın yasal anlamda bir gücü arkasına almasına rağmen kendi içerisindeki tekçi yapısından dolayı asıl öz işine dönemediğine dikkat çeken Çelik, ticaret odasının başkanlık sistemi olmadığını, meslek komite seçimi olduğunu aktardı. Burada her meslek dalından temsilcilerin seçildiğini ifade eden Çelik, “Bu temsilciler tarıma dayalı bir alan ise, çiftçilerden oluşur, bu işten anlayandan oluşur. Mekanik bir iş ile ilgileniyorsa mühendislerden oluşur. Ayrı ayrı konularda bunlar yarışır ve bu konularda temsiliyetini bulurlar. Herkes bu mecliste temsil edilir. Çünkü bunlar ait olduğu gruba oy verirler. Bu oda da her meslek komitesi, kendi içerisinde tüm temsilcileri ile olabildiğince en demokratik şekilde temsiliyetini bularak çalışmalıdır. Zaten böyle olmazsa bir kişi, var olan 16 meslek grubundan anlamaz, bunların önünü açılmazsa bir kişiyle yapılacak bir metot değildir. Yıllarca deniliyor ancak başarısız olmuştur. Hala yapmaya çalışanlar var, ancak onalar da başarısız olacaktır. Dolayısıyla biz bunu ret ediyoruz” şeklinde konuştu.

‘En önemlisi zihniyet meselesidir’

Bu seçimlerin kendileri için siyasetten de önemli olduğunu hatırlatan Çelik, çözüm sürecinin olgunlaşmasıyla belli bazı ayakların oluşacağını söyledi. Bu ayaklardan en önemlisinin ekonomi olduğuna işaret eden Çelik, ekonomik ayağı oluşturmayı Türkiye’de hem geneli hem de yereli ifade eden ticaret odaları üzerinden yapmayı düşündüklerini vurguladı. Çelik, “Bu ekonomik ayak nasıl oluşur. Yani gidip orada var olan bütçeyi mi harcayacağız. Yoksa gidip orada bir sistem mi inşa edeceğiz. Bu ticaret odalarının var olan bütçelerinin harcamalarının da ötesindedir. Yani her alan ile ilgili bir plan yapmaları en önemlisi de zihniyet meselesidir. Yani bu işi gerçekten halkın menfaati için mi düşüneceğiz, yoksa bir çıkar üzerinde mi duruyoruz?” dedi.

‘Diyarbakır, Hewler, Qamişlo’da yaşayan halkların kaderi ortak’ 

Diyarbakır, Hewler, Qamişlo’da yaşayan halkların ortak bir kaderi olduğunu belirten Çelik, bu ortak kaderin çözüm sürecinin olgunlaşması ile bazı belli iletişimin sağlanacağını söyledi. Mavi liste olarak 4 parça ekonomisinin birleştirilmesi için çalışma yapacaklarını belirten Çelik, “Eğer bu 4’e bölünmüş halkın, mevcut ticaret işleyişini biz güçlendirebilirsek ki bunun önü açıktır. Irak’ın bunun önünü ciddi bir şekilde açtı. Kürtler burada birbirine pozitif bir ayrımcılık yapacaktır” diye konuştu. Kapıların aktif bir şekilde kullanılmasına ilişkin de Çelik, kapıların işletilmesi ticaret ve sanayi odasının da içerisinde bulunduğu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin elinde olduğunu ifade etti. Mavi Liste olarak mevcut kapıların daha aktif olarak kullanılmasını sağlayacak çalışmalar yapacaklarını belirten Çelik, Türkiye, Irak ve Kürdistan İş Konseyi’ni oluşturacaklarını söyledi. Bununda geleceğe dair önemli bir umut olduğunu ifade eden Çelik, bu çalışmalar kapsamında Demokratik Toplum Kongresi ile birlikte “Kürdistan Ekonomik Birlik” konferansı düzenlemeyi düşündüklerini kaydetti. DİHA

NURCAN AYDIN / DİHA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir