MANŞETSİYASETÜst Manşet

‘Süreç bizim tarafımızdan tıkanmaz’

MÜTHA ÇETİN / HÜLYA EMEÇ – DİHA

İSTANBUL (DİHA) – PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşen Mehmet Öcalan, abisinin Kürt sorununun çözümüne ilişkin bir projeyi hükümete verdiğini söyledi. Sorunun çözümünün en önemli ayaklarından birinin Kandil ve Avrupa’da olduğunu belirten Abdullah Öcalan, “Bu insanlar oradalar. Zaten hareketi yürütenler onlardır. Kuş ile onlara haber gönderemem” dedi. DTK ve BDP eş başkanlarını beklediğini belirten Abdullah Öcalan, “İsimler üzerine sorunlar çıkarıyorlar. Bu sorun isim sorunu değildir. Filan kişi gelsin, falan kişi gelsin bu isimler üzerine bir tartışma değildir” dediği aktarıldı. Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi için de Öcalan, “Kim beni buraya getirdiyse, o katliamı da onlar yaptı” dedi.

Dün İmralı Adası’na giderek PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşen kardeş Mehmet Öcalan görüşmenin içeriğine dair ayrıntıları DİHA’ya anlattı. Şeyhmuz Poyraz ve Cumali Karsu’nun ailesi ile birlikte üç arama noktasından geçirildikten sonra görüşme odasına girebildiğini söyleyen Öcalan, 2-3 dakika bekledikten sonra Abdullah Öcalan’ın içeri girdiğini söyledi. Selamlaştıktan sonra masaya oturduklarını aktaran Öcalan, “Durumu iyi görünüyordu. Odada bulunan görevliler, ne kadar süremiz olduğunu söyledi. Önderlik bir saat olması gerektiğini belirtti; ancak görevliler 45 dakika hakkımız olduğunu söyledi” dedi. Öcalan’ın kendisine dışarda neler olduğunu, kamuoyunun süreç hakkında ne düşündüğünü sorduğunu aktaran Mehmet Öcalan, “Ben kendisine süreci bizden daha iyi bildiğini, en azından basın aracılığı ile haberdar olduğunu söyledim. Basından kısmen de olsa dışarının nasıl olduğunu bildiğini; ancak kamuoyunun, özellikle Kürt ve Türk halkının nasıl karşıladığını merak ettiğini söyledi. Ben de kamuoyunun yüzde 70’inin doğru, aldatmanın olmadığı, gerçek bir süreç yürütülmesini istediğini aktardım. Köşe yazarlarının da basının da belli şahsiyetlerin de iyi bir süreçte Kürt sorunu çözülecekse, bunun doğru bir şekilde olmasını istiyorlar dedim. O da, ‘Tamam ben bunu iyi biliyorum’ dedi” diye konuştu.

1.20130219134825.jpg‘Her şeyi omuzlarıma atıyorlar, bu doğru değil’

“Ben burada bir mahkumum” diyen Abdullah Öcalan, “Ben burada her şey hakkında, böyle yapacağım, şöyle yapacağım dersem bu ahlaki ve doğru bir şey değildir. Ben bu süreci yürütürüm; ancak dışarıya doğruları söyleyin. Buraya istihbarat ile görüştüm. Belki buraya gelen insanlar samimidir. Ben onları şey görmüyorum; ama tek onlar değildir. Başka güçler vardır. Bu güçler bu sürece ne kadar destek veriyorlar bunu bilmiyorum. Buraya gelenler samimidir; ama onların da bir yere kadar sınırı vardır. Doğru işlerse elimizden geleni yapıyoruz. Ama benim yapacaklarım sınırlıdır. Her şey ben değilim. Bu doğru da değildir. Her şeyi benim omuzlarıma atıyorlar. Bu doğru değil. Ama elimizden ne gelirse, Kürt sorununun çözümünde doğrularımızı söyleriz. Heyete isteğimizi, üzerime düşenleri onların eliyle hükümete gönderdim. Ne istiyoruz, ne yapabiliriz, nasıl çözülür, bildiklerimizi hükümete verdik. Hükümet buna ne ad verirse versin, bu yol çözüm yoludur. Onlar bu isteklerimizi, Kürt sorunu nasıl çözülür değerlendirecekler. Ama tekrar söylüyorum ben bir mahkumum, her şeyin sahibi değilim. Her şeyi bana bağlamayın, bağlasanız da ben yapamam” dedi.

‘Süreç bizim tarafımızdan tıkanmaz’

Kürt sorununun bir parçasının Kandil’e bir parçasının ise Avrupa’ya bağlı olduğunu ifade eden Abdullah Öcalan, “Bu insanlar oradalar. Zaten hareketi yürütenler onlardır. Kuş ile onlara haber gönderemem. Daha önce de demiştik, DTK ve BDP eş başkanlarının gelmesi gerekir. Onlar gelmeyeceklerse başka bir heyet, BDP’den başka şahsiyetlerin yer aldığı onlar gelebilir. İsimler üzerine sorunlar çıkarıyorlar. Bu sorun isim sorunu değildir. Filan kişi gelsin, falan kişi gelsin bu isimler üzerine bir tartışma değildir. O heyet de gelsin, onlarla tartışalım, süreç nasıl yürüyecek onlarla konuşalım. Şimdiye kadar kimse gelmedi. Ahmet ile Ayla bundan 40 gün önce geldiler. Bundan sonra bir şey olacaksa, biz dedik, bunun bir parçası Kandil’de bir parçası Avrupa’dadır. En büyük parça da, yani bu sorun nasıl çözülecek, bu halkın kendisidir. Başta Kürt ve Türk halkıdır. Bu 30-40 yılın sorunu değildir, 100-200 yılın sorunudur. Bu sorun çözülecekse heyetin gelmesi gerekir. Heyetle tartışacağız, onlar da halka anlatacak. Kandil ve Avrupa kendi görüşlerini, gerçeklerini söylemeli. Onlar da bu sorun nasıl çözülecek görüşlerini söylemeliler. Tekrar ediyorum bu sorunu çözmek için halka veya Kandil’e kuşlarla haber gönderemem. Kuşlarla bu iş olmaz. Bir an önce heyet gelsin, danışalım. Kürt sorunu nasıl çözülecek, bu projeyi de kısmen devlete, hükümete verdik. Süreç bizim tarafımızdan tıkatılmaz. Eğer süreç tıkatılırsa, Kürt de Türk de zarar görür. Bölgede yaşayan herkes zarar görür. Bunun için herkes ona göre sürece hazır olsun” dedi.

‘Paris’teki katliamı beni buraya getirenler işledi’

Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi önemli açıklamalar yapan Abdullah Öcalan, “Bakın Paris’te 3 kadın öldürüldü, bu bir katliamdı. Bu katliamı yapan kişi olarak birini gösterdiler. Deniyor ki Sivaslıdır, ismini söylüyorlar, bu infazı o yapmış diyorlar. Bak herkes şunu bilsin, ne ad verilirse verilsin. Gladio deniyor yani NATO, kısaca şunu söyleyeyim halkımız şunu bilsin; kim beni buraya getirdiyse, o katliamı da onlar yaptı. Bu katliamı yapan kişi daha önce bir yılda 10 kere Türkiye’ye, Ankara’ya gelmiş. Bu Ankara’da kimle görüşmüş. Kimle görüştü, kimle görüşmedi, bunun görevi neydi. Planı, projeyi kim yapmış. Bu bir an önce ortaya konulsun, saklanmasın. Bu ortaya çıkarılmazsa sabah belki bundan daha büyük katliamlar olur. Bunu devletten, hükümetten istiyoruz. Bu projeyi, planı kim yaptı. Bir an önce ortaya çıkarılsın. Fransa biliyor, Avrupa, ABD, NATO bunu biliyor. Doğruları söylemiyorlar. Bunları söylesinler ki süreç ilerlesin. Bunlar önünü kapatmışlar” dedi.

‘Suriye’deki halkımız uyanık olsun’

Suriye’deki gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulunan Abdullah Öcalan, “Suriye’de Kürtler, Araplar, Ermeniler, Türkmenler her renkten insanlar var. Suriye halkı çok iyi. Doğrudur Suriye’de çok kaldım. Suriye’de bir yılda iki yılda ne olacak net değildir. Kürtlere, tüm Suriye’de yaşayan halklara söylüyorum, Kürtlerin yaşadığı yerlerde, ekmekten, sudan, yemekten önce, önümüzdeki günlerde olacak büyük şeyler için bunun önüne büyük bentler oluştursunlar. Bunun için büyük güçlerini bu bentlerde kursunlar, uyanık olsunlar. Suriye Kürtlerinin büyük bir zahmetle yaptığı serhıldanı, hürmet ve saygı ile selamlıyorum. İran Kürtlerimize de çok saygı ve hürmetlerimi gönderiyorum. 15 Şubat’ta Kürdistan’da Türkiye’de, Avrupa’da, dünyada meydanlarda olan halkımıza selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum. Amed’de panzerle katledilen Şahin Öner’in ailesine baş sağlığı diliyorum” diye konuştu.

‘Orası güllük gülistanlık değildir’

Abdullah Öcalan’ın dediklerini aktaran Mehmet Öcalan, avukatların ve heyetin adaya gitmesinin önemine işaret ederek, “Kürt meselesi ağırdır. Bu sorun nasıl çözülecek. Bir an önce avukat arkadaşlar gitsinler, mesele ne kadar siyasi ise de bir o kadar da hukukidir. Aile olarak bizim de önderliğin kendi isteği de budur; avukatlar ve heyet giderse iyi olur. Yani Mehmet Öcalan oraya giderse fazla bir katkısı olmaz. Katkısı bir yere kadar olur. Gerçek budur. Orası güllük gülistanlık değildir. Herkes bunu iyi bilsin. Orada asla gül gülistan yoktur. Medya, basın orayı gülistan ediyor; ama öyle bir şey yok. Öyle bir şey olsaydı biz de, halk da sevinirdi. Ama öyle bir şey yoktu. Çok karanlık görmüyoruz; ama çok aydınlık da değil” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir