Sayın Öcalan sadece benim değil…
DİYARBAKIR – “KCK” ana davasında mahkeme başkanı, DTP eski Eş Genel Başkan Yardımcısı Bayram Altun’a PKK Lideri Abdullah Öcalan’ı “önderi olarak kabul edip etmediğini” sordu. Mahkeme başkanının sorusuna Altun, “Sayın Öcalan sadece benim değil, üç buçuk milyonun kabul ettiği bir önderdir” dedi.
BDP milletvekilleri, belediye başkanları, insan hakları savunucuları ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 98’i tutuklu, 175 kişi hakkında açılan “KCK” ana dava duruşmasına Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada, aralarında BDP Van Milletvekili Kemal Aktaş, Kürt siyasetçi Hatip Dicle, İHD eski Diyarbakır Şube Başkanı ve İHD Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erbey, Azadiya Welat gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Tayip Temel’in de aralarında bulunduğu 43 tutuklunun yanı sıra müdafi avukatlar ve Kürtçe tercümanlar hazır bulunurken, yargılananların aileleri de duruşmayı izledi.
Duruşmada tutuklu yargılananlardan DTP eski Eş Genel Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komisyonu üyesi Bayram Altun’a ilişkin delil ikamesine devam edildi. Altun, savunmasını tercüman aracılığı ile Kürtçe yaptı. Yapılan delil ikamesinde Altun’un İller Bankası’ndan 80 trilyon kesinti yaparak, KCK’ye transfer ettiği iddia edildi. Altun hakkındaki iddialara ilişkin,”Belediyelerden yapılan yüzde 40 bütçe kesintisini İller Bankası’nın yaptığını herkes bilir. Savcı belediyenin nasıl çalıştığını bilmiyor ya da bilerek bilgiyi ters yüz ediyor. Siz belediyeden 80 trilyonu illegal yollarla çıkarabileceğinize inanıyor musunuz?” diye sordu. Altun, iddianamede yer alan bu iddialara ilişkin şimdiye kadar hakkında bir dava açılmadığını ve bu iddianın somut bilgilere dayanmadığını kaydetti.
‘Anlatmaya kalksam Sultan Süleyman’dan…’
Delil ikamesinde yer alan iddiaları okumayı sürdüren mahkeme heyeti başkanı, Altun’a PKK Lideri Abdullah Öcalan’ı “önderi olarak kabul edip etmediğini” sordu. Heyet başkanının sorusuna cevaben Altun, “Sayın Öcalan sadece benim değil, üç buçuk milyonun kabul ettiği bir önderdir” dedi. Heyet başkanı, “Siz legal bir örgüt olduğunuzu söylüyorsunuz ama talepleriniz ve faaliyetleriniz PKK’ninkiyle büyük oranda örtüşüyor” dedi. Altun ise, “Örtüşebilir, PKK de Kürt halkının özgürlüğünü istiyor. Şimdi size Kürt sorunun ortaya çıkma nedenlerini anlatmaya kalksam, Sultan Süleyman’dan 1921 Anayasası’na kadar gelirim. Örneğin 1921 Anayasası uygulansaydı, belki de Kürt sorunu şimdi bu halde olmazdı. PKK de Kürt halkının özgürlüğü için kurulan bir partidir. Bunun için taleplerimizin benzeşmesi doğaldır. PKK Kürt halkına karşı uygulanan imha ve inkar politikalarına karşı örgütlenerek ortaya çıkmıştır” diye belirtti. PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından başlatılan süreç ve son siyasi gelişmelerden “geri çekilme” sürecine değinerek, benzer bir sürecin Turgut Özal zamanında da başlatılan girişimler olduğunu belirtti. Altun, Özal’ın öldürülmesinin o dönemki ateşkes sürecini etkilediğini kaydederek, “Belki de o dönem Özal öldürülmeseydi, belki bu zamana kadar bu kadar kan dökülmeyecekti” dedi.
İddianamede Avukat İrfan Dündar’ın Altun hakkındaki beyanları okundu. Dündar’ın beyanlarında Altun’un “KCK Türkiye Meclisi yerel yönetimlerden sorumlu olduğu” iddia edildi. Altun, bu iddiaların usul ve içerik anlamında hiçbir hukuki dayanağı olmadığını belirterek, “Bu iddiaların okunmaması lazım, çünkü bu şahıs polis baskısı altında ifade verdiğini İstanbul’daki mahkemede beyan etmişti. Bu şahsın emniyetteki ifadesini mi yoksa mahkemedeki ifadesini mi geçerli sayıyorsunuz? Bu şahsın ifadelerinin mahkeme tarafından istenmesini ve iddianamede okunmamasını talep ediyorum. Dündar’ın ifadeleri temelsiz ve gerçek dışıdır” diye konuştu.
Altun’un savunmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya 27 Mayıs’ta devam etmek üzere ara verdi. DİHA