MANŞET

PKK Cenazeleri Sahiplenilmeyi Bekliyor

VAN – Bölge illerinde çatışmaların yoğunlaştığı dönemlerde, faili meçhullerle katledilenlerin yanı sıra çatışmalarda yaşamını yitiren PKK’lilerin cenazeleri de toplu olarak gömüldü. Bölge adeta toplu mezarlıklarla kaplandı.

Çatışmalarda yaşamını yitiren PKK’lilerin cenazeleri kimi zaman arabaların arkasına bağlanıp sürüklendi, helikopterlerden atıldı, kimi zaman ise çatışma bölgesinde bırakılarak çürütüldü. Bu vahşetlerden birisi de 1998 yılında Van merkeze bağlı Ortanca (Siyavan) köyünde yaşandı.1998 yılının Eylül ayında Ortanca (Siyavan) köyüne bağlı Êrkat mezrasında ihbar sonucu askeriye tarafından köye baskın düzenleniyor. Baskın sonucunda PKK’lilerden bir tanesi kaçtığı ahıra helikopterden atılan bomba ile yaşamını yitirirken, diğeri ise hiçbir uyarı yapılmadan taranarak katlediliyor. Son PKK’li ise merkeze bağlı Erçek beldesinde bulunan bir bakkala sığınırken, peşinden gelen askerlerin panzerlerle bakkalı yıkması ile enkaz altında kalarak yaşamını yitiriyor. Asker, 3 PKK’liden bakkalda bulunan enkazın altında kalarak yaşamını yitiren PKK’linin cenazesini alarak beldeden uzaklaşırken, 2 PKK’liye ait cenaze ise köyde bırakılıyor.

cenaze3.jpg

‘O gün vahşette sınır tanınmadı…’

Olayın gerçekleştiği tarihlerde Ortanca(Siyavan) köyünde olduğunu belirten köy sakini Hüseyin Erçağlar, yaşananları şöyle anlattı: “Olayın olduğu gün ben köydeydim. Sabahın erken saatlerinden itibaren köyümüze asker yığılmaya başlandı. Helikopter hareketliliği vardı. Emin değilim ama 3 PKK’linin köyde olduğu ihbarı yapılmıştı. Uzun yıllardan beri PKK’liler halkla iç içeydi. Ama PKK’lilerle aynı görüşleri desteklemeyen yurttaşlar vardı köyde ve PKK’liler bunlar tarafından ihbar edilmişti. İhbardan sonra da yüzlerce belki de binlerce askerin katılımı ile geniş çaplı operasyon başlatıldı. Halk PKK ile iç içe olduğundan kaynaklı, halk arasında Zana olarak bilinen bir PKK’li kaçarak köye bağlı Êrkat mezrasına geldi. Burada helikopterlerden inen askerler tarafından ablukaya alınan Zana taranarak yaşamını yitirdi. Deyim yerindeyse kumu avuçlayıp atsan, askerden dolayı yere düşmezdi. Askerler Zana için hiçbir uyarı yada teslim ol çağrısı yapmadan Zana’yı orada vurarak şehit ettiler.”

‘Zana vurulduktan 15 gün sonra gömdük, ceset kurtlanmıştı’

Olay gerçekleştikten 15 gün sonra, muhtarın askeriyeden aldığı izin sonrası kendisinin olay yerine bir grup köylü ile gittiklerini belirten Erçağlar, “Günlerce güneşin altında kalan gerilla cenazesi kurtlanmıştı. Vurulduğu yerde bir gurup köy sakini tarafından toprağa verildi. Zana orta boylu, esmer tenli bir arkadaştı. Tahmini 25 ile 26 yaşlarında vardı” dedi. Erçağlar, “Zana” adı ile bilinen PKK’linin cenazesinin alınarak ailesine teslim edilmesi için tüm kurumlara çağrıda bulunarak, “Buradan ilgili tüm kurumlarımıza çağrıda bulunuyorum. Muhtemelen ailesinin haberi yoktur. Bir an önce bu cenazeye sahip çıkmaları gerekiyor. Bir an önce kimlik bilgileri araştırılarak aileye teslim edilmesi gerekir” dedi.

‘Helikopterlerin bombalaması sonucu PKK’li yanarak yaşamını yitirdi’

Olayın gerçekleştiği tarihte köyde olduğunu kaydeden Haci Ahmet Yılmaz ise belde merkezinden yaklaşık 10 km uzaklıkta bulunan Êrkat mezrasında kış mevsiminin fazla soğuk olmadığından kaynaklı 20 evle birlikte koyunlarını bu mezrada otlattıklarını ve ahırların bu alanda bulunduğunu söyleyerek, olay günü binlerce askerin helikopterlerle Êrkat mezrasına indirildiğini, askeriyeden kaçarak ahıra saklanan PKK’linin üzerine helikopterlerle bomba yağdırıldığını söyledi. PKK’linin bombalama sonucu yanarak yaşamını yitirdiğini belirten Yılmaz, ahırın bombalama sonucu yıkıldığını ve yanan PKK’linin cesedinin enkazın altında kaldığını dile getirdi. Yılmaz, olay günü yıkılan ahırın kapısını işaret ederek, “Hala ahırın kapısında kurşun izleri var” dedi. Yılmaz, “Ahırın damı tamamen çökmüştü. Ahır tamamen çöken çatının altında kalan gerillanın cesedi yanarak kül oldu, cesede dair hiçbir şey yoktu ortada” dedi.

‘Panzer ve tanklarla ezerek öldürdüler’

Yılmaz, köy sakinleri arasında “Kahraman” ismi ile tanınan PKK’linin ise köye 5 kilometre uzaklıkta bulunan merkeze bağlı Erçek beldesinde, Kevn Karakolu karşısında ki bakkalın içine girdiğini kaydetti. Yılmaz, “Kahraman” isimli PKK’liyi sağ ele geçiremeyen askeriye panzerleri ve tankları bakkalın üzerine sürdüğünü ve bakkalın yıkıldığını dile getirdi. Yılmaz, yıkılan bakkalın enkazının altında kalan “Kahraman” isimli PKK’linin yaşamını yitirdiğini söylerken, cenazesinin askeriye tarafından oradan alınarak bilinmeyen bir yere götürüldüğünü ifade etti.

‘Olayın gerçekleştiği tarihten bu yana köye bir daha dönmedik’

1998 yılında PKK’liler vurulduktan sonra kendilerinin de köylerini terk ettikleri belirten Yılmaz, “Yıllar sonra buraya gelip yeniden ahırı inşa ettik. Bu çatılarda daha yeni ama ahırın kapısında hala kurşun top izleri var” dedi. 1998 yılında Êrkat mezrasına yaklaşık 20 ev ile birlikte gelerek yaz boyunca burada kaldıklarını kaydeden Yılmaz, “Burada 20 evdik, 2 bin koyunumuz vardı. Olay gerçekleştikten sonra köyümüze bir daha dönemedik. Mecburi köylerimizi terk etmek zorunda kaldık. Şehirde memur olmazsan barınamazsın. Köy yaşantısına alışmış bir insan şehre ayak uyduramıyor. Bizlerde perişan olduk. Her şeyimizi satıp gitmek zorunda kaldık” dedi. DİHA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir