JİTEM’in şu an 10 bin elemanı var
Ama Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı ve Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı içerisinde hem itirafçı hem asker bulunmaktadır. İtirafçılardan pratik olarak değil, teorik olarak faydalanılmıştır. JİTEM 1990 yılından sonra donmaya bırakılmıştır. Şu anda bile JİTEM’in 10.000 elemanı vardır, 5 tane arşiv sorumlusu vardır” dedi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Jitem davasına devam edildi. Duruşmaya tutuksuz yargılanan itirafçı eşler Kemal Emlük (Erhan Berrak) ile Saniye Emlük (Emel Berrak) kattıldı.
Mahkeme heyeti, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Musa Anter cinayeti davasının bu davayla birleştirilmesine ilişkin talebin reddedildiğini hatırlattı. Mahkeme, haklarında yakalama emri bulunan sanıklar Mahmıt Yıldırım, Fethi Çetin, (Fırat Can Eren), Hacı Hasan (İbrahim Babat), Mehmet Zeki Karadeniz ve Muhsin Gül’ün yakalanmadıklarını bildirdi.
Mahkeme Başkanı Bekir Soytürk, daha sonar talimatla ifadesi alınan Arif Doğan’ın ifadelerini okudu. Doğan, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesince alınan ifadesinde JİTEM’in yapısı ile ilgili önemli bilgiler vererek şunları söyledi: “Ben hazırlık aşamasında Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’e 3 gün süren ifadeyi kendi rızamla verdim. İfadem genel olarak doğrudur. Ancak ifademde genel konulardan söz ettim. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde isimleri belirtilen kişilerin bir çoğunu tanıyorum ancak bu kişilerle ilgili bilgileri özele indirgemedim. Birçoğu itirafçıdır. Jandarma sırasıyla Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı, Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı olmak üzere denenmek amacıyla iki ayrı yapı kurmuştur. JİTEM bu iki kuruluşun göbeğinden çıkarılmıştır. Operatif istihbarat yapabilmek amacıyla kurulmuştur. Bunu ben kurdum. Bu kuruluş Jandarma Genel Komutanlığı onaylı değildi. Deşifre edilmesine tahammül yoktu” dedi.
JİTEM elemanlarını Türkiye genelinde kendisinin seçtiğini iddia eden Doğan şunları söyledi: “JİTEM’in elemanlarını Türkiye genelinden ben seçtim. 10 bin erkek, 650 kadın, 20 doktor ve 30 hemşire vardı. Bunların görev alanı yönerge gereği Türkiye genelidir. Ben bu kişilerle ilgili hiç kimsenin bilmediği bilgileri bilmekteyim. Örneğin Hacı Hasan isimli ‘Mete’ kod adlı İbrahim Babat isimli kişi Suriye’nin Kamışlo kentindendir. Ana hareketli birliği çok iyi bilen komiserdir. PKK’lı AGİT’in birliğinden kaçarak gelmiş ve itirafçı olmuştur. JİTEM’in içinde itirafçı ve asker yoktur. Ama Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı ve Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı içerisinde hem itirafçı hem asker bulunmaktadır. İtirafçılardan pratik olarak değil, teorik olarak faydalanılmıştır. JİTEM 1990 yılından sonra donmaya bırakılmıştır. Şu anda bile JİTEM’in 10 bin elemanı vardır, 5 tane arşiv sorumlusu vardır. Arşivde 10 bin kişinin kod adları kayıtlıdır. Ben iddianamede belirtilen kişilerin müsnet suçları işlediklerine dair bilgi bilmiyorum. Bunların içinde bana gelip gidenler olabilir. Birleşen iddianamede ismi yer alan Fethi Çetin kahraman bir istihbaratçıdır. Bir olayda ölümü pahasına PKK militanını etkisiz hale getirmiştir. Yine sanıklardan Ali Ozansoy ilk okul öğretmeni olup bize PKK’yı tanıtan kişidir. Çok zeki biri ve şu anda bildiğim kadarıyla Emniyet teşkilatında çalışmaktadır. Benim iznimi alarak JİTEM’den ayrılmıştır. Mahkeme tanıdıklarımla ilgili bir şey sorduğu takdirde bilgi verebilirim. Bildiklerim bundan ibarettir” dedi.
Duruşmada söz alan savunma avukatlarından Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Anter davası ile JİTEM davasının paralel olduğunu belirterek, her iki dosyanın birleştirilmesini talep etti.
İddia makamı ise önceki ara kararların yerine getirilmesinin ve hakkında yakalama emri bulunan sanıkların yakalanmalarının beklenmesi yönünde karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, haklarında yakalama emri bulunan sanıklar Mahmut Yıldırım, İbrahim Babat, Zahit Karadeniz ve Muhsin Gül hakkındaki yakalama emrinin devamı ile infazlarının beklenmesine ve Bingöl’ün Solhan İlçe Jandarma Komutanlığı’na Yıldırım’ın tespit edilen Ankara’daki adresinin neye istinaden tespit edildiğinin sorulması için yazılan müzekkereye cevap beklenmesine karar verdi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada, Amed, Mardin, Batman ve Şırnak’ta, “Birden fazla adam öldürme, kundaklama ve bombalama eylemi gerçekleştirdikleri” gerekçesiyle yargılanan ve aralarında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım ve itirafçı Abdülkadir Aygan’ın da bulunduğu 16 sanık hakkında, “Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” ve “Birden fazla kişiyi öldürmek” suçlarından 15 yıl hapis ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları verilmesi isteniyor.