HACI BEKTAŞ VELİ
HACI BEKTAŞ VELİ DİYE ALEVİLERE YUTTURULAN OSMANLI YALANLARI
HAKINDA EN SON YAZDIĞIM YAZIYI PAYLAŞIYORUM
ALEVİLİK NEDEN TÜRK VE ARAP İSLAM İMAMLARINA YAMALANIYORDU?
Selcukluda beri başlıyan, Anadolu kızılbaş yapısını değiştirmek için başlatılan oyun ve hileler, halen devam etmektedir. Osmanlı devleti Anadoluda tutunmak ve nufus etmek için, Selcuklu devleti tarafında başlatılan hile ve oyunları dahada boyutlandırarak, buna sahte temel yaratma üçkağıtcılığına gitmiştir. 1200 ile 1300 lü yılları arasında Sulucakarahöyükteki Alevi dergahında postnişilik yapmış olan kişinin kimlik bilgilerini yok ederek, 1500 yıllarında sonra, hayali bir kişilik yaratarak onun adına (vesayetname) yazarak bir kaç tane sahte kitap yazdırarak, Anadolu evrensel Aleviliği bir şekilde islama bağlama gayretine girmiştir.
***
Hitit kabartma resimlerinde, bir resim var, 3 ile 4 bin yıl eski onu şimdi sözde 1209 ile 1270 arası yaşamış hace bektaş olarak Alevilerin hafızasına empoze eden, eski ismi Mehmet olarak gösterilen ve bu kişiyi Horasanlı türkmen erenleri yapıp peygamber soyuna bağlıyarak, ordada getirip, Sunni hanefi tarikatın başı olan Ahmet Yesevi talebesi eden, ordada getirip Osmanlı devletini kurucusu yapan, 1363 de kurulan Osmanlı vurucu gücü Çeri (yeniçeri) ocağının baş mimarı olarak gösterilen, Mehmet sözde Hacı Bektaş Veli gösterilen kişi hakında en ufak bir bilgi bulunmamaktadır.Osmanlının yaratığı bu sahte kişilik oyunu, 1500 yıllarında Osmanlı tarafında yazılan vesayetnamede bu kişiyi yazdığı ve çizdiği ve bağlamaya çalıştığı, Ahmet yesevi talebesi, Ahmet Yesevi doğum 1093 ölüm 1166 dır. Bu durumda sahte bektaşi talebe iken diyelimki 10 yaşında, yani 1156 te sayalım ve en son yeniçeriyi kurmuş tarih 1363 bu şekilde sahte bektaşi 212 yaşında oluyor. vesayetnamede anlatıma göre bu bektaşi önce haca gitmiş sonra Ahmet Yesevide gerekli eğitimi aldıktan sonra sulucakarahöyükteki dergaha gelmiş o zaman bu bektaşın en az 30 yaşlarında olması gerekir. 5 ile 6 yaşlarındaki daha konuşmasını bilmiyen bir cocuk haca nasıl gidecek? bu durumda bektaş 250 yaşında oluyor. Bu tarihi osmanlı kendisi yazmış. Bu kadar katmerli yalan olmaz. Milyonlarca Anadolu Alevisini aptal ve salakmı sanmış?
***
O dönemlerde dergahta postnişilik yapmış olan kişinin kimlik bilgileri 1500 yıllarında yok edilmiştir. Şu an kesin olmamakla beraber 1200 ile 1300 yılları arası yaşamış olan Yunus Emre olabilir, şimdilik daha kesin değildir bu konuda çalışmalar devam ediyor. 1824 de sulucakarahöyükteki Alevi dergaha cami yaptıran Osmanlı padişahı aynı zamanda Nakşibendi tarikatı başını dergaha postnişi yapmıştır. Ben bunları şunun için anlatım, 800 yıl içinde bir tarafta Anadolu Alevilerini katliamlarda geçirerek, diğer tarafta ustaca birbirini takip eden Alevi tarihini ve kültürünü bir yerlere monte etmeye çalışmışlardır. 800 yıllık süre içinde buna zemin ve temel koşulları yaratmışlardır. Günümüzde, bu süreç ve oyun halen devam etmektedir. Bektaşilik türkün islam yorumu imiş. Peki güzel bunu anladık, Türk bektaşi bu Alevi kültürü nerde almış? Türkün hikayesi belli eski inancı şamandır, şamanda Aleviliğe benzer bir noktası yok. Şaman büyücülük üfürücülük yapan bir ilkel asya kökenli inançtır o inanc türkede ait değildir. Peki bu sahte bektaş hangi kökene dayanarak aleviliği türkün yorumu yapmış?
***
Mecliste CEM evi açılsın diye bir tartışma vardı, Diyanet ve meclis başkanı şöyle acıklama yapıyor, Alevilik adı Hz Alide geliyor, Alide müslüman ve muhammedin damadı ve 4 ncü halife olduğu halde Alevilerde müslümandır. İbadet yeri olarakta cami vardır. diğer bir gerekcede dergahtaki camiyi gösteriyor. Bak sulucakarahöyükteki dergahta cami vardır. Demeki 800 yıllık yalan ve uydurma ve yamalama oyunu çok bilinçli bir şekilde halen devam ediyor. Herkesin yaşadığını sandığı Hacı Bektaş resimi, 4000 bin yıl eskidir. üzerinde birde yazı vardır, SERE DEST. O resime dikat edin bir eli karnının üstünde duruyor ve parmaklarında başka renk var, üzerinde duran yazı Kürtçedir. SERE DEST, Türkce altın parmaklı. o resimde bir şeyler anlatılıyor, Alevilerin duruşu giyimi kuşamı, ve çağdaş bir kişilik sergilenmiştir. Her parmağında bir marifet anlamında o yazı yazılmıştır. SERE DEST.
***
şimdi radikal gazetesinde yayınlanan. diyanet ve meclis başkanı acıklamalarını okursanız, sizde bir karara yaklaşırsınız. Hepimiz biliyoruz Anadolu Alevilik toplumsal hafıza yok edilmiştir. Kimisi Ali soyunda geldim demekte, Kimisi arap imamsız Alevilik olmaz demekte, Her kafada bir değişik ses cıkmakta. Alevilerin çoğunlu herşeye rağmen eşitcilik, demokrasi, ve humanist değerleri kaybetmeden yaşamaktadır. Zaten önemli olanda budur. Er geç gerçekleri öğreneceklerdir. Şimdi radikaldeki yazıyı ekliyorum.
***
Alevilik Müstakil bir din değil
Burada incelenmesi gerekenin Aleviliğin müstakil bir din mi yoksa İslam’ın bir yurumumu olduğunu vurgulayan Meclis Başkanlığı, savunmasında şunları kaydetti: “Alevilik, İslam kültür tarihi içerisinde yer alan tasavvufi-kültürel yorumlardan biridir. Alevi kelimesi, İslam dünyasının genelinde Ali’ye mensup, Ali’ye bağlı anlamında kullanılmaktadır. Hz. Ali ise Hz. Muhammed’in damadı olup Hz. Muhammed’in vefatından sonra İslam halifesi olmuştur. Bu konudaki genel esasların incelenmesinden de ortaya çıkan duruma göre Aleviliğin müstakil bir din olmadığı, İslam’ın bir alt yorumu olduğu anlaşılmaktadır. Hz. Ali İslam’ın dört halifesinden biri olup, Hz. Muhammed’in de damadı olduğuna göre bu tarihi ve İslami gerçek karşısında, Hz. Ali’nin İslam’ın önde gelen şahsiyetlerinden birisi olduğu kuşkusuzdur. Şu haliyle Ali’ye bağlılık klişiyi İslam’ın dışına değil İslam’ın içine çekmektedir.”
Cemevi ibadethane kapsamında bulunmuyor
Meclis Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği 17 Aralık 2004 tarihli, 1773 sayılı yazısına atıf yaparak, bu yazıda da “İslam’ın bir alt yorumu olan Aleviliğin, İslam’ın ortak ibadet yerleri olan ‘cami ve mescit’ler dışında ayrı bir yerinin olmayacağı, belirtilen sebeplerle, cemevi ve benzeri yerlerin ibadet yeri kapsamında değerlendirilmesine imkan bulunmadığı belirtilmiştir” denildiğine vurgu yaptı.
İbadethane olarak cami kullanılıyor
Nevşehir’in Hacıbektaş İlçesi’nde yapılan Hacı Bektaş-ı Veli’yi anma törenlerinin de örnek olarak gösterildiği savunmada, “Kanaatimizce davacı da herkes gibi bu törenleri bilmektedir. Nevşehir’in Hacıbektaş İlçesi’ne gidildiğinde Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi’nde ibadethane olarak bir caminin bulunduğu görülecektir. Zira bu külliyede cemevi bulunmamaktadır. Aynı şekilde Alevi vatandaşların yaşadığı bir çok yerleşim yerinde ibadethane olarak caminin kullanıldığı da ülkemizin bir gerçeğidir” açıklamasına yer verildi.
Reddedilmeli
Meclis Başkanlığı, savunmasında davanın reddedilmesi gerektiğini öne sürerek, “Sonuç olarak, mevzuat ve açıklamalardan da anlaşılacağı üzere İslam’ın bir alt yorumu olan Aleviliğin İslam’ın ortak ibadet yerleri olan cami ve mescitler dışında ayrı bir ibadet yerinin olmayacağı, cemevi ve benzeri yerlerin ibadet yeri kapsamında değerlendirilmesine imkan bulunmadığından davanın reddi gerekir” dedi.
Araştırmacı Yazar Enel Hak 15.12.2012