MANŞETSİYASETSondakika

Dünden bu güne demokratik çözüm süreci (2)

Oslo görüşmelerinden farklı olarak PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından başlatılan “Demokratik çözüm” sürecinde BDP heyetlerinin adaya gitmesi ile BDP’de bu sürece resmen katılmış oldu. Bu güne kadar Öcalan ile 9 görüşme gerçekleştiren BDP heyetleri, AKP hükümeti tarafından kimi zaman heyete müdahale edilmesine rağmen görüşmelere devam etti. Yapılan 9 görüşmede de Öcalan tarafından sürecin ilerleyebilmesi için kararlılık mesajı verildi.

Derleme/Analiz: Sadık TOPALOĞLU

Cezaevlerindeki Kürt tutsakların 12 Eylül 2012 tarihinde başlatmış olduğu açlık grevi eylemleri ile birlikte Kürt sorunundaki hayati rolü tekrar ortaya çıkan PKK Lideri Abdullah Öcalan, başlatmış olduğu demokratik çözüm sürecini BDP heyetleri ile yaptığı görüşmeler aracılığıyla zaman kaybetmeden hayata geçirmeye çalışırken, bu süreci sabote etmek isteyen güçler de ortaya çıktı. Görüşmelerin başladığı bu dönemde Paris’te üç Kürt kadın siyasetçi Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan’ın katledilmesiyle süreç sabote edilmeye çalışılırken, Öcalan “Demokratik Çözüm” sürecindeki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Öcalan, bu olayın mutlaka açığa çıkarılması gerektiğini vurgulayarak, sürecin ilerlemesinde kararlılık mesajı verdi.

Akil İnsanlar Komisyonu

Öcalan’ın uzun yıllardır dile getirdiği “Akil İnsanlar Heyeti”, çözüm sürecinin gelişmesi ile birlikte Kürt sorununun çözümüne katkı sunması için 4 Nisan tarihi itibari ile 7 ayrı bölgede oluşturuldu. Çeşitli sanatçı, aydın, yazar ve akademisyenlerden oluşturulan Akil İnsanlar Heyeti başta BDP olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından yoğun eleştiriler aldı. Heyet, Türkiye’nin çeşitli illerinde çalışmalarını yürütürken, özellikle bölgedeki halkın ortak vurgusunun Öcalan olması dikkat çekti. Akil insanlar heyetinin Erdoğan ile Dolmabahçe’deki ofisinde son yaptığı görüşmede sunulan raporda, “Gerçek demokrasi olmadan barış olmaz. Süreç karşılıklı konuşabilme, bir masa etrafında buluşabilme anlamında başarılı olabilir” biçimde değerlendirilirken, komisyonun siyasi öneriler ve talepler bölümünde ise, hukuk düzleminde yeni anayasa, anadilde eğitim seçim barajının kaldırılması, siyasi partiler kanunun değiştirilmesi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi konuların halkın gündeminde olduğu açıklandı.

İlk heyetle BDP sürece dâhil oldu

Yaşadığı zor koşullara rağmen demokratik çözüm sürecinde zaman zaman kısır döngüye dönüşen tartışmalara BDP heyetleri aracılığıyla müdahale ederek, çözüm sürecinin gelişmesinde önemli rol alan Öcalan, bu güne kadar adada 9 görüşme gerçekleştirdi. İlk görüşmesini 3 Ocak 2013 tarihi itibari ile DTK Eş Başkanı ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk ve BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın da bulunduğu BDP heyeti ile gerçekleştirdi. Heyetin İmralı dönüşü BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş tarafından yapılan açıklamada, Oslo sürecinde BDP olarak doğrudan içinde olmadıklarını, ama bu sefer Ahmet Türk ve Ayla Akat Ata’nın İmralı’ya gitmesiyle BDP olarak resmen sürecin içinde oldukları belirtildi.

PKK alıkoyduğu asker ve polisleri serbest bıraktı

Birinci heyetin görüşmesinden sonra Ahmet Türk’ün hükümet tarafından İmralı’ya gidilmesinin engellenmesi üzerine ikinci heyette kimlerin yer alması gerektiği tartışmaları başladı. Bu duruma da kardeşi Mehmet Öcalan aracılığıyla açıklama yapan PKK Lideri Öcalan, ikinci heyetin içinde kimlerin yer alması gerektiği tartışmalarına noktayı koydu. BDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Altan Tan’ın içinde bulunduğu ikinci BDP heyetinin 24 Şubat 2013’te Öcalan ile yaptığı görüşmeyle Kürt sorunun demokratik çözümü için başlatılan süreç yeni bir boyut kazandı. İkinci heyet dönüşünde Öcalan’ın Pervin Buldan aracılığıyla kamuoyuna verdiği mesajında yaptıkları görüşmeyi tarihi bir adım olarak belirtirken, tarihi bir süreci yaşadıklarının altını çizildi. Aynı zamanda bütün tarafların bu süreçte çok dikkatli ve duyarlı olması gerektiğini belirten Öcalan, “Devletin elinde tutsaklar var, PKK’nin elinde de tutsaklar var. PKK elindeki tutsaklara iyi davranmalı. Umarım en kısa zamanda ailelerine kavuşurlar” diye belirtti. Bu açıklamanın ardından PKK, elindeki tutsakları 13 Mart’ta aralarında Hüsamettin Zenderlioğlu ve Adil Zozani’nin de bulunduğu heyete teslim etti.

Öcalan parlamentoyu göreve davet etti

Öcalan, İmralı da BDP heyeti ile yaptığı ikinci görüşmesinin ardından BDP, kandil ve örgütün Avrupa kanadı başta olmak üzere üç ayrı mektup kaleme alarak muhataplarına iletti. Üçüncü heyetin aynı yıl içerisinde 18 Mart tarihinde İmaralı’da gerçekleştirdiği görüşme ile birlikte mektupların cevapları tekrardan kendisine iletildi. Giden heyet içinde yer alan Selahattin Demirtaş, Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, İmralı’da yapmış oldukları görüşmenin ardından Öcalan’ın 21 Mart Diyarbakır Newroz’unda bir çağrı yapmak üzere hazırlıklarını sürdürdüğünü belirttiler. Heyet aracılığı yaptığı açıklamada, hazırlayacağı bildirinin tarihi nitelikte bir çağrı olacağını aktaran Öcalan, bu çağrının askeri ve siyasi bütün ayaklarına dair doyurucu bilgiler içereceğini söyledi. Silah meselesini de hızla zaman kaybetmeden bir tek can dahi yitirilmeden çözmek istediğini belirten Öcalan, “Bütün bunların pratikleşmesi için yüce bir iradeyi temsil eden Parlamentonun ve siyasi partilerin sunacağı desteği çok değerli buluyorum. Geri çekilmenin hızla gerçekleşmesi ve barışın kalıcı hale gelmesi için ümit ediyorum ki, aynı hızla üzerine düşen tarihi misyonun gereğini yapacaktır” açıklamasını yaptı. Üçüncü heyetin İmralı’da yaptığı görüşmenin ardından Öcalan’ın göndermiş olduğu beş sayfalık mektubun BDP’ye iletilmesiyle 21 Mart Diyarbakır Newroz’unda mektup kamuoyuna paylaşıldı.

‘Artık farklı bir yaşam gelişecek’

Dördüncü İmralı heyeti ise Öcalan ile görüşmesini 3 Nisan 2013 tarihinde gerçekleştirdi. Bu sefer İmralı dönüşü herhangi bir açıklama yapmayan heyet, açıklamayı Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’da Halfeti’de yapılan etkinlikte yaptı. Heyet aracılığıyla önemli mesajlar veren Öcalan, bu görüşmesin de ise artık farklı bir yaşamın gelişeceğine dikkat çekti. Aynı zamanda eylem sırasının halkın kendisinde olduğunu belirten Öcalan, halka olan hürmetini ve hizmetini önemli ölçüde tanımladığını düşündüğünü ve artık görevin halkta olduğunu ifade etti. Aynı heyet tarafından 14 Nisan’da beşinci kez yapılan görüşmelerde ise, demokratik çözüm sürecinin bütün hassasiyetiyle devam ettiğini belirten Öcalan, hem çatışmasızlık sürecinin kalıcılaştırılması hem de geri çekilme sürecinin gerçekleşmesi için yoğun bir çalışma yürüttüklerine dikkat çekti.

Bu duruş yeni bir siyasal kırılma yaratmıştır

İstanbul Taksim’de bulunan Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmesi üzerine yaşanan toplumsal olaylara öncülük ettiği gerekçesiyle BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in AKP tarafından 6’ıncı heyetin içinde yer almasına izin verilmemesi üzerine AKP ikinci kez BDP heyetlerine müdahale etmiş oldu. AKP hükümetinin heyetlere dizayn vermesini kabul etmediklerini, bir daha böyle bir tutum içinde olduklarında adaya gidip gitmeme konusunda tartışacaklarını belirten Demirtaş, Pervin Buldan ile birlikte 7 Haziran günü İmralı’da altıncı ziyaretini gerçekleştirdi. Bu görüşmede gezi direnişinin anlam ve önemine değinen Öcalan, göndermiş olduğu mesajda şunları belirtti: “Direnişi anlamlı buluyorum ve selamlıyorum. Elbette ki bu duruş yeni bir siyasal kırılma yaşatmıştır. Ancak hiç kimse ulusalcı, milliyetçi çevrelere de kendini kullandırmamalı. Bu hareketin onların denetimine girmesine Türkiyeli demokrat, devrimci, yurtsever ve ilerici çevreler izin vermemelidir.”

Birinci aşama bitti ikinci aşamaya geçilmiştir

21 Haziran tarihinde Demirtaş ve Buldan tarafından gerçekleştirilen yedinci BDP heyetinde ise Öcalan, demokratik çözüm sürecinde birinci aşamanın 1 Haziran itibariyle sona erdiğini, ikinci aşamada olduklarını belirtti. İkinci aşamanın nasıl işleneceğine dair önerilerini yazılı olarak devlete sunduğunu belirten Öcalan, “Ben şahsen sürecin her aşamasının şeffaf bir şekilde yürütülmesi taraftarıyım, umarım devlette ikinci aşamaya dair bu önerilerimizi doğru değerlendirip doğru sonuçlara varır” dedi. Kürt sorununun yüz yıllık bir mesele olduğunu aktaran Öcalan, meselenin tarihi ve maddi olgulara dayanan gerçekleri olduğunu söyleyerek herkesin bu ciddiyetle yaklaşması gerektiğinin altını çizdi.

‘Hükümet somut adımlar atmalı’

İkinci aşamada AKP’nin atması gerektiği somut adımları atmaması üzerine yoğun tartışmaların yaşandığı bir dönemde sekizinci BDP heyeti 21 Temmuz da adanın yolunu tuttu. Çözüm sürecine daha fazla katkı yapmak istediğini, ancak maalesef İmralı’daki olanakların son derece kısıtlı olduğuna dikkat çeken Öcalan, “Kendimi daha fazla ifade etme imkânlarının yaratılması konusunda hükümet somut adımlar atmalıdır” dedi. İmkânların kısıtlı olmasından rahatsızlık duyduğunu belirten Öcalan, Türkiye’nin etrafında bu kadar yangın varken çözüm konusunda rolünü oynayabilecek koşulların yaratılması olağan bir durum olmadığını ifade etti. Eylül ayının başında ikinci aşamaya dair mesafe kat edip normalleşme denilen üçüncü aşamanın tartışmalarına geçebilme arzusunda olduğunu ifade eden Öcalan, Meclis’in açılmasına yakın, hükümetin artık somut ve pratik adımlar atması gerektiğinin altını çizdi.

‘Konumumun stratejik bir konuma evrilmesi gerekir’

Buldan ve Demirtaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile İmralı’da yaptıkları toplantılarının 9’uncusunu ise 17 Ağustos’ta gerçekleştirdi. “Demokratik çözüm” sürecinin tek taraflı yürütülemeyeceği ve hükümet tarafından 5. Yargı paketi olarak bilinen olarak bilinen “demokratikleşme paketi” tartışmalarının gölgesinde yapılan toplantıda, Öcalan heyet aracılığıyla şu mesajı verdi: “Devlet heyetiyle yaptığımız toplantı ve görüşmeler sürmektedir. Bizim açımızdan süreç bu yönüyle devam etmektedir. Bu aşamaya kadar benim konumuma araçsal bir değer biçilmesini anlamlandırdım; ancak bundan sonra benim konumumun araçsal olmaktan çıkıp stratejik bir konuma evrilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin iç sorunlarına da, bölgede Suriye başta olmak üzere yaşanan sorunlara da çözüm noktasında katkı sunabilmem için konumumun stratejik olarak ele alınması zorunludur. Hükümetin de demokratikleşme konusunda katılımcı bir yöntemle hazırlanacak demokratikleşme paketleriyle pratik adımlar atması, sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için gereklidir diye düşünüyorum.”

Yarın: Çözüm sürecinde ikinci aşama ve atılmayan adımlar DİHA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir