MANŞETSİYASET

Demirtaş: Hükümet aynı ciddiyetle sorumluluklarına yaklaşmalı

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hükümetle gerçekleşen görüşmenin ikinci aşamanın ilk resmi görüşmesi olduğunu belirterek, henüz somut bir aşamanın kaydedilmediğini belirtti. Birinci aşamada Kürt tarafının ciddiyetle sorumluluklarına yaklaştığı gibi ikinci aşamada aynı ciddiyetle hükümetin kendi sorumluluklarına ve görevlerine yaklaşması gerektiğine işaret eden Demirtaş, bunun olup olmayacağının ise kısa süre içerisinde görüleceğini dile getirdi.

BDP Gençlik Meclisi, gerçekleştirdiği basın toplantısıyla kuruluşunu ilan etti. BDP Diyarbakır İl Örgütü’nde gerçekleşen toplantıya, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve çok sayıda Gençlik Meclisi üyesi katıldı. Meclis’in ilanına ilişkin açıklama yapan BDP Gençlik Meclisi üyesi Evin Barış, kapitalist sistemin bugün kendisini toplumların hücrelerine kadar işlemesinin temelinde gençliğin toplumsal etkinliklerinin zayıflatılması olduğunu belirterek, bu temelde son birkaç yıldır yaşanan siyasi soykırım operasyonlarından en fazla gençlik yapılanmasının etkilendiğini kaydetti.

BDP’nin kongresinde Gençlik Meclisleri’nin gerek resmi boyutuyla gerekse de pratik boyutuyla inşa edilip deklare edilmesini önlerine koyduklarını dile getiren Barış, bu temelde meclisi ilan etme aşamasına geldiklerini belirterek, Gençlik Meclisi’nin amaç ve örgütlenme sistemine ilişkin bilgilendirmede bulundu. Barış, özgürlüğün yaratıcısı ve teminatının örgütlü gençlik olduğu bilinciyle hareket edeceklerini kaydederek, kendine yurtsever, demokrat ve sosyalist diyen tüm gençliği, meclis çatısı altında mücadeleye etmeye davet etti. Barış, daha sonra basın mensuplarının meclise ilişkin sorularını yanıtlayarak, başlattıkları uyuşturucu, fuhuş, ajanlaştırma ve asimilasyona karşı “Sömürgeci uygulamalara son” kampanyasına destek çağrısı yaptı. Kampanyanın zorunlu askerliği de ret ettiğini belirten Barış, kampanyanın startını da 23 Haziran’da Diyarbakır’da gerçekleştirecekleri yürüyüşle vereceklerini kaydetti.

‘Gençlerin güçlü katılımı sürece güç katacaktır’

Barış’ın Gençlik Meclisi’nin ilanına ilişkin açıklamasından sonra konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 23 Haziran’da gerçekleşecek olan yürüyüşe katılım çağrısı yaparak, sadece gençlerin değil 7’den 70’e herkesin kampanyaya katılmasının önemine vurgu yaptı. Demirtaş, başlatılan kampanyaya ilişkin olarak, demokratik barış sürecinin konuşulduğu ve Öcalan’la müzakerelerin devam ettiği bir dönemde Gençlik Meclisi’nin toplumsal sorunların çözümünde devletten ve hükümetten beklenti içerisinde olmadan kendi alternatiflerini üreterek, kendi çözüm modellerini ortaya koyacak kampanyalar başlatmasının bütün kesimlere örnek olması gerektiğini söyledi. Kendilerinin hükümetten ve devletten bir beklenti içerisine girilerek müzakere ve çözüm sürecinin başlatmadıklarını dile getiren Demirtaş, “Sayın Öcalan da, ‘Asıl görev halkındır’ şeklinde Newroz’da yaptığı çağrıda altını çizerek, belirtmişti. Genç arkadaşların bu görev ve sorumluluk bilinciyle bu döneme güçlü bir katılımları inanıyorum ki, çözüm sürecine ve demokratik barış sürecine güç katacaktır” dedi.

‘İkinci aşamanın ilk resmi görüşmesiydi’

Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Demirtaş, geçtiğimiz günlerde hükümet yetkilileri ile geçekleştirdikleri görüşmeye ilişkin “Biz BDP olarak AKP ile görüşmedik, hükümet ile görüştük. İki parti arasında bir görüşme değildi. Sayın Beşir Atalay ve Adalet Bakanı Sayın Sadullah Ergin’le bir görüşme gerçekleştirdik. Resmi bir görüşmeydi. Bu sürecin ikinci aşamasında neler yapılabileceğine dair yaptığımız ilk müzakere tarzı bir görüşmeydi. Hükümetle şu ana kadar yaptığımız resmi görüşmeler ve arkadaşlarımızın daha önce gerçekleştirdikleri görüşmelerden çıkardığımız sonuç bizim açımızdan çok büyük umutlar ortaya koyacak derecede ciddi görüşmeler değildi. Hükümetin uygulamaları pratikte gözle görülüyor. Ama görüşmelerde henüz somut bir aşama kat edilmiş değil. Son yaptığımız görüşmede de somut bir aşama kat etme durumuna gelmedik. Bu sürecin tıkandığı veya ilerlemediği anlamına gelmiyor. Görüşmeler sürüyor. İmralı’da Sayın Öcalan’ın devletle görüşmeleri sürüyor. Bizim beklentimiz hükümetin birinci aşamada Kürt tarafının ciddiyetle sorumluluklarına yaklaştığı şekilde ikinci aşamada aynı ciddiyetle hükümetin kendi sorumluluklarına ve görevlerine yaklaşmasıdır. Bunun olup olmayacağını kısa süre içerisinde göreceğiz” diye konuştu.

‘Demokratikleşme önerilerine karşı hükümette somut bir çalışma görmedik’

Hükümetin bir takım hazırlıklar içerisinde olduğunu ifade ettiğini dile getiren Demirtaş, bu hazırlıkların ne olduğu, başlıkları ve kapsamının ise herhalde parlamentoya sunulduktan ve kamuoyuna yansıdığında görüleceğini belirtti. Kendilerinin sunduğu demokratikleşme önerilerine karşı hükümetten somut bir çalışma göremediklerini ifade eden Demirtaş, “Bu görmeyeceğimiz anlamına gelmiyor; ama kapsamının ne olacağı bizleri tatmin edip etmeyeceği, Türkiye kamuoyunun genelde demokratikleşmeyle ilgili beklentisini karşılayıp karşılamayacağını da kendileri açıkladıktan sonra anlayabiliriz. Başbakan’ın başdanışmanına gerekirse benim danışmanım cevap verir” diye konuştu.

‘İmralı’ya gidiş gelişlerde hukuk dışı, sürecin ruhuna ters davranılmamalı’

Hükümete çok hızlı hareket etmesi yönünde görüş belirttiklerini aktaran Demirtaş, şunları ifade etti: “Kendileri de her halde önümüzdeki hafta çalışmalarını tamamlayacaklar. Kamuoyuna açıklarlar, parlamentoya getirip getirmezler mi? Bunu bilemiyorum. Çünkü parlamentonun çalışma takvimi henüz netleşmedi. Biz ısrarcıyız parlamento kapanmadan mutlaka bu teklif parlamentoya sunulmalıdır. Biz hiçbir zaman müzakerelerden çekileceğimiz söylemedik. Müzakereleri Sayın Öcalan kendi inisiyatifi, iradesiyle başlattı. Müzakereleri kesecekse kendisi İmralı’da keser. Dolayısıyla kendisi bu müzakereleri sürdürdüğü sürece biz bu müzakerelere destek oluruz. İçinde oluruz, güç veririz. Bizim belirttiğimiz husus hükümet İmralı’ya gidiş geliş noktasında hukuk dışı davranmaya, sürecin ruhuna aykırı bir şekilde emri baki bir tutum içerisinde olmaya devam ederse biz gidiş geliş tutumuzu gözden geçiririz. Hükümetin o tutumunu kabul etmeyiz anlamında söylemiştik.”

‘Mahkemeler başka ülkenin mahkemesi mi?’

Demokratik siyaset işleyecekse PKK’lilerin silahı devre dışı bırakmak için sınır dışına çıktığı bir süreçte siyasetçilerin siyaset yapmaktan kaynaklı tutukluluklarının hiçbir anlamı olmadığına dikkat çeken Demirtaş, “Bu sürecin ruhuna da ters. Bu bizim bir dayatmamız bizim bir olmazsa olmaz koşulumuzdan öte sürecin olmazsa olmaz koşuludur. Başbakan sürecin başında ‘Silahlar sussun, fikirler konuşsun’ diyordu. Şimdi silahlar susmuşken, siyaset yapanlar içerde tutuklu kalmaya devam edecekse bunun adına bir çözüm süreci denemez. Bu nedenle arkadaşlarımızın tahliye olması hem demokratik siyasetin ve demokratik çözüm sürecinin bir gereğidir hem de yasanın hukukun gereğidir. Arkadaşlarımız infazlarını bitirdiler. Tutuklu olanlar ceza alsa bile devlet borçlu şu an onlara. Madem çözüm süreci bir devlet politikası bu mahkemeler bu devletin mahkemesi değil mi? Başka ülkenin mahkemesi mi bunlar? Bunlar çözüm sürecine karşılar mı? Karşılarsa ve buna uygun olarak yasayı çiğniyorsa hâkim ve savcılar derhal bunlar hakkında soruşturma açılması lazım. Çünkü şu anda Diyarbakır’daki, Silivri’deki hâkimler kanun dışı davranıyorlar. Arkadaşlarımız içerdeyken biz dışarıda hiçbir şey olmamış gibi demokratik siyasetten demokratik çözüm, barış sürecinden falan söz edemeyiz. Duruşma olmaksızın da tahliyeler mümkündür. Aralarda da arkadaşlarımızın dosyasının gözden geçirilmesi yasa gereğidir” diye konuştu.

‘Süreçle ilgili ortak kaygılar oluştu’

Sürece ilişkin olarak da “Sayın Öcalan’la yaptığımız görüşmenin içeriği hem bizim aktarımlarımız hem kendisinin bize aktarımları hem de dışarıda olup bitenler bizim Kandil’de yaptığımız toplantıda ortaya çıkan sonuçlar bütün bunlar birarada değerlendirildiğinde evet süreçle ilgili ortak kaygılar oluştu. Tek başına Sayın Öcalan’ın, bizim veya KCK’nin kaygılarından öte hükümetin pratikleri söylemleri gelinen aşamayla ilgili henüz somut bir gelişmenin yaşanmamış olması ve iki aya yakın hiç kimsenin İmralı Adası’na gidişine izin verilmemiş olması gibi ciddi durumlar elbette ki bu kaygıların ortaya çıkmasına neden oldu. Düzenli bir şekilde artık avukatlarının, ailesinin, siyasi heyetlerin İmralı’ya gidip Sayın Öcalan’la görüşmelerini bekliyoruz. Bu sorunun çözülmüş olduğunu biz kabul ediyoruz. Bundan sonraki aşamalarda pratikleşecek mi pratikleşmeyecek mi yine hep birlikte göreceğiz” diyen Demirtaş, hafta sonu ya da hafta başında İmralı’ya 7’inci heyetin gidişinin gerçekleşmesini beklediklerini belirtti.

‘Akil insanlar devam edebilir’

Karakolların, koruculuk sisteminin geliştiriliyor olmasının, askeri amaçlı barajların inşasının devam ediyor olmasının halkta büyük bir öfke oluşturduğunun bilindiğini belirten Demirtaş, bu kapsamda bu haftadan itibaren kitlesel eylem ve etkinlikler yapılacağını kaydetti. Akil İnsanlar Komisyonu ile gerçekleşen görüşmede kaygılarını ve düşüncelerini paylaştıklarını kaydeden Demirtaş, heyetin bu süreçten sonra neler yapabileceğini tartıştıklarını dile getirdi. Komisyonun raporlarını toplayıp hükümete sunduktan sonra görevinin bittiğini belirten Demirtaş, “Ama biz şuana kadar yürüttükleri çerçevede olmasa bile daha az sayıda; ama niteliği yüksek bir Akil İnsanlar heyetinin görevinin devam edilebileceğini düşünüyoruz. Bu konuda önerimizi yaptık. Önerimizi tartışacaklar. BDP olarak Akil İnsanlar heyetinin başka bir formata bürünerek çalışmalarını sürdürmeleri halinde biz destekleyeceğimizi ve yanlarında olacağımızı belirttik. Ve bunun süreç sonuçlanıncaya, netleşip, kesinleşinceye kadar da bir ihtiyaç olduğunu, böylesi bir komisyonun varlığının önemli olduğunu kendileri ile paylaştık. Kendileri de tabii ki değerlendirecekler kendi komisyonlarında, bunu ele alacaklar” dedi. DİHA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir