DAHA NEYİ BEKLİYORSUNUZ?
KCK’DEN HÜKÜMETE DAHA NEYİ BEKLİYORSUNUZ?
‘Türk analarının acılarını paylaşıyoruz’ diyen KCK yetkilileri, Türk ve Kürt analarına tarihi bir çağrıda bulunarak, ‘Yaşamını yitirenlerin bize bıraktığı miras kör bir kavga değil, barış olsun. Yaşamını yitiren insanlarımızın anısına, barışı birlikte tesis edelim’ dedi
İKİNCİ AŞAMA YOL TEMİZLİĞİNİ BEKLİYOR
Murat Karayılan, hükümetin ağır davrandığını belirterek yol temizliğine bir an önce başlanmasını istedi: “KCK’liler, hasta tutsaklar hemen bırakılabilirdi. TMK kaldırılabilir, Seçim Kanunu değişebilir, baraj düşürülebilirdi. Bunların hiçbiri yapılmadı şimdiye kadar.”
YENİ ANAYASA SEÇİME KALMAMALI
Karayılan, Bayık ve Ok, anayasaya da işaret ederek, “Kürt varlığını güvenceye alacak, inanç gruplarının, mezheplerin eşitlik ve özgürlüğünü de sağlayacak yeni bir anayasa lazım. Ve seçimden önce anayasal düzenlemeler ve yeni anayasa bitmeli” dedi.
İKİNCİ AŞAMA YOL TEMİZLİĞİNİ BEKLİYOR
Murat Karayılan, hükümetin ağır davrandığını belirterek yol temizliğine bir an önce başlanmasını istedi: “KCK’liler, hasta tutsaklar hemen bırakılabilirdi. TMK kaldırılabilir, Seçim Kanunu değişebilir, baraj düşürülebilirdi. Bunların hiçbiri yapılmadı şimdiye kadar.”
YENİ ANAYASA SEÇİME KALMAMALI
Karayılan, Bayık ve Ok, anayasaya da işaret ederek, “Kürt varlığını güvenceye alacak, inanç gruplarının, mezheplerin eşitlik ve özgürlüğünü de sağlayacak yeni bir anayasa lazım. Ve seçimden önce anayasal düzenlemeler ve yeni anayasa bitmeli” dedi.
Karayılan: Her iki tarafta yaşamını yitiren insanlarımızın anısına, barışı tesis edelim. Türk ve Kürt anaların acısını paylaşıyoruz.
Serhat: Kürt olsun, Türk olsun bütün analara en güzel armağan, barıştır. Esas barış, anaların, kadınların çabasıyla gelir.
Avesta: 2013 yılı baharının, Türkiyeli ve Kürdistanlı anaların kucaklaşma baharının başlangıcı olacağına inanıyoruz.
Bayık: Türk analarının acılarını paylaşıyoruz. Barışı esas analar gerçekleştirecektir. Türk anaları barışa öncülük etmeli.
Ok: Anaların duygularını ifade etmek çok zor olsa da, analar açısından en iyi cevap, onurlu ve güzel bir barış olacaktır.
Öcalan herkesle görüşebilmeli
KCK yetkilileri, PKK Lideri Öcalan’ın koşullarının düzeltilmesini ve barış sürecini sağlıklı yürütmesi için toplumsal dinamiklerle görüşmesine imkan sağlanması gerektiğini vurguladı.
DAHA NE BEKLİYORSUNUZ?
KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, KCK Yürütme Konseyi üyeleri Cemil Bayık, Sabri Ok, Ronahi Serhat ve KJD Koordinasyon Üyesi Sozdar Avesta, Hasan Cemal’e çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. T24’de yayınlanan röportajda KCK yetkilileri, ikinci aşamanın en önemli konularının başında Öcalan’ın koşullarının geldiğini belirterek, “Kürt varlığını ve haklarını güvenceye alacak, Türkiye’de yaşayan diğer inanç gruplarının, mezheplerin eşitlik ve özgürlüğünü de sağlayacak yeni bir anayasa lazım. Ve seçimden önce Anayasal düzenlemeler ve yeni anayasa bitmeli” diye konuştular.
Onlara mirasımız barış olsun
Annelere verilebilecek en iyi hediyenin barış olacağını belirten Karayılan, askerde yaşamını yitirenlerin annelerini şöyle seslendi: “Yaşamını yitirmiş askerlerin analarına mesajımız odur ki, bu kavga bizim tercihimiz değildi. Artık hem Türk analarının, hem Kürt analarının gözyaşı dökmelerini, ağlamalarını istemiyoruz. Her iki tarafta yaşamını yitiren, şehit düşen gencecik insanlarımızın anısına, barış ve kardeşliği tesis edelim diyoruz. Şimdiye kadar düşenler düştü. Artık kimse düşmesin. Bize onların bıraktığı miras kör bir kavga değil, barış ve kardeşlik olsun diyoruz. Tüm anaların; Türk olsun, Kürt olsun hepsinin acısını paylaşıyoruz. Bundan sonra da acı çekilmesin diye çaba sarf ediyoruz. Önder Apo’nun çağrısı doğrultusunda yaptıklarımız bizim barış konusundaki sözümüzde ciddi, samimi olduğumuzu gösteriyor. Eğer karşı taraf da gerekeni yaparsa, hiçbir ana bundan böyle acı çekmeyecektir.”
Ronahi Serhat da, “Kürt olsun, Türk olsun bütün analara en güzel armağan, barışı gerçekleştirmektir. Esas barış, anaların, kadınların çabasıyla gelir. Savaşı yaratan ‘erkek zihniyeti’dir” dedi.
En iyi hediye barış olur
Cemil Bayık da, “Tabii ki Türk analarının da acılarını paylaşıyoruz. Biz savaşmak zorunda kaldık. Kimse isteyerek savaşmaz. Savaşta istenmeyen durumlar da yaşandı. Barış tesis edilmeden, acıları da tam olarak paylaşmak mümkün değildir. Barışı esas analar gerçekleştirecektir. Türk anaları da bunun için, barış için mücadelede öncülük etmeliler” dedi.
Sabri Ok da analara mesajında şöyle dedi: “Anaların duygularını ifade etmek çok zor. En iyi cevap, onurlu ve güzel bir barış olacaktır analar açısından.” Sozdar Avesta ise, “En büyük acıyı hiç kuşkusuz Kürt olsun, Türk olsun, analar yaşadı. Kürt anaları, bu yıl içinde Şırnak, Hakkâri, Dersim dağlarında barış çadırları kurdular. 2013 yılı baharının, Türkiyeli ve Kürdistanlı anaların kucaklaşma baharının bir başlangıcı olacağına inanıyoruz” dedi.
Yeni bir anayasa lazım
“Anayasa tekçi değil, çoğulcu olmalı” diyen Karayılan yeni anayasa ile iligili ise şunları söyledi: “Öyle bir yeni anayasa olmalı ki, Türkiye’yi demokratikleştirirken Kürt inkarına da son verecek, Kürt halkının varlığını ve özgürlüğünü kabul edecek, Türkiye’de yaşayan diğer inanç gruplarının, mezheplerin eşitlik ve özgürlüğünü de sağlayacak. Yeni anayasa bütün toplumu yansıtmalıdır. Eğer Türklüğü yazacaksa Kürtlüğü de, diğer inanç gruplarını da yazmalıdır. Hiçbir inkarın olmamasıdır önemli olan.”
İnkara son verilmeli
Cemil Bayık, devletin ve AKP hükümetinin dil ve üslubunun hâlâ değişmediğinden yakındı ve şöyle dedi: “Bir taraftan barış geliyor ama Kürtlerin inkarına dayanan algı, üslup ve dil hâlâ değişmiyor. Bülent Arınç’ın ‘Kürtçe medeniyet dili değildir’ demesi, ‘Cehennemin dibine gitsinler’ deyişi, ‘eşkıya’, ‘terörist’ bütün bunlar yaratılmış Kürt algısıdır. Kürtlere bakışın yanlışlığını ve bakışın düşmanlığını yaratan bugüne kadar izlenmiş olan devlet politikasıdır… Ulus-devlet çözüm olmadı Türkiye’de. Kürtleri asimile etmek olmadı, bu dikişler tutmadı. Bugüne kadar yaşanan çatışma ve acılar da bu inattan kaynaklandı. Yeni bir anayasa ile işte bunlara son vermek gerekir ve bu anayasada sadece bir etnisiteyi değil, sadece Türklüğü değil, toplum içindeki bütün çeşitliliği görmek gerekir. Bunun için de hem anayasanın, hem yalnız anayasanın ve yasaların değil, zihniyetin de değişmesi şart.”
Sabri Ok da yeni anayasa çerçevesinde “idari konu”yu da gündeme getirdi. Anayasada merkeziyetçilikten kesinlikle kurtulmak gerektiğini, Kürtlerin de kendilerini yönetebileceklerini söyledikten sonra şunlara dikkat çekti: “Merkeziyetçilikten uzaklaşarak kendi kendini yönetmeye dönük yeni bir biçim formülasyon bulunabilir yeni anayasada…”
İkinci aşama bitmeli
Karayılan akil heyetlerin çalışmasının iyi olduğunu, ancak AKP’nin hâlâ yol temizliği yapmadığını söyleyerek şunlara dikkat çekti: “Yasal düzenlemeler ve yeni anayasanın seçimlerden önce bitmesi lazım…” Karayılan son olarak, geri çekilme sürecinin bir aksilik olmazsa bir iki ayda biteceğini söyledi.
Adımlar yetersiz
Karayılan “İkinci aşama”yı “esas çözüm aşaması” olarak tarifleyerek şunları belirtti: “Hükümet kısa zamanda bir yol temizliği yapabilirdi. Bunların arasında KCK’lilerin serbest bırakılması var. Çıkanlar çok az. Ayrıca hapiste hasta olanlar var. Onlar bırakılabilirdi. Ama nedense devlet kendini sıkmış bekliyor. Neden acaba? Yine Terörle Mücadele Kanunu öne alınabilirdi. Çünkü bu kanun Kürtler için bir tür sıkıyönetimdir. Paketler açıldı, örneğin 4. yargı paketi. Ama bunlar yetersiz. Sonra Seçim Kanunu değiştirilebilir, baraj düşürülebilirdi. Örneğin hâlâ ceza konusu olan Kürtçe siyasi propaganda yasağı kaldırılabilirdi. Bunların hiçbiri yapılmadı.”
Önderlik herkes ile görüşebilmeli
Karayılan, “Önderliğin özgürlüğü konusu”nun kendi içinde aşamalı olarak ele alınmasının doğru olacağını belirttikterek, şunları söyledi: “Önderliğin hapishane koşullarının düzeltilmesi ve dışarıyla daha rahat ilişki kurması, çözüm sürecinin derinleştirilmesi açısından önem taşıyor. Bugün çözüm süreci, Başkan Apo merkezli yürüyor. Bunun için Kandil’den bir heyet, bir KCK heyeti de, BDP heyeti de, Akil İnsanlar da, akademisyenler, gazeteciler, sanatçılar da Önder Apo ile görüşebilmeli.” Bu noktada Cemil Bayık, Öcalan’ın sadece Kandil’le değil, çözüm için tüm ilgili kesimlerle görüşebilmesi gerektiğini söyledi. Bunun üzerine Ronahi Serhat kadın heyetlerinin de İmralı’ya gidebilmesi gerektiğini belirtti. Bu arada Cemil Bayık, “Güney Kürdistan’dan da bir heyetin ve Alevilerin de İmralı’ya gidebilmesinin” taşıdığı öneme işaret etti.