MANŞET

Kürt siyasetçiler: Gizli tanıklarla yüzleşmek istiyoruz

“KCK” Van davasında yargılanan Kürt siyasetçiler, gizli tanıkların ifadelerinin çelişkili olduğunu belirterek, gizli tanıklarla mahkeme huzurunda yüzleşmek istediklerini talep etti. Duruşmada mahkeme başkanının, Kürtçe savunma yapan Kürt siyasetçilere, Türkçe savunma yapmalarının kendileri için iyi olacağını söylemesi tepki çekti.

Van merkez ve ilçelerinde 26 Kasım 2012 tarihinde düzenlenen “KCK” operasyonu ardından 15’i tutuklu 16 Kürt siyasetçi hakkında açılan davanın ilk duruşmasının üçüncü oturumu Van 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanıkların savunmalarının alınması ile devam ediyor. Sanıkların kendi imkanları ile getirdikleri tercümanlar aracılığı ile savunmalarını yaptığı davada, “örgüt üyeliği” ile bağlantılı olarak “KCK Adalet Komisyonu üyesi oldukları” iddiası ile yargılanan BDP eski yöneticileri İsmail Demir ile Naif Oğraş’ın savunmaları alındı. Kendilerine istinat edilen iddiaların yersiz olduğunu belirterek savunmasına başlayan Demir, BDP bünyesinde “adalet komisyonu” diye bir şey olmadığını, kendisinin BDP Van İl Örgütü’nde Halkla İlişkiler Komisyonu bünyesinde çalışma yürüttüğünü belirtti. Partilerine gelen ve aralarında husumet, anlaşmasızlık bulunan kişiler ve ailelerin talebi üzerine sorunlara talep doğrultusunda müdahil oldukların ifade eden Demir, “Dosyada bulunan söz konusu gizli tanıkların beyanları çelişkili. Bunun için, söz konusu dava hukuki ve meşru bir zeminde yürütülmek isteniyorsa hakkımızda iddialarda bulunan gizli tanıklarla mahkeme heyeti huzurunda yüzleşmek istiyoruz” dedi.

Mahkeme başkanının ‘Türkçe’ önerisi!

Tercüman aracılığı ile yapılan savunmalarda zaman zaman konuşmaların tutanağa eksik bir şekilde kaydedilmesine müdafi avukatları itiraz etti. Bunun üzerine mahkeme başkanı, sanıklar açısından savunmanın önemli olduğunu, uygun ve anlaşılır bir dille yani Türkçe savunma yapılmasının sanıklar açısından iyi olabileceğini söyledi. Mahkeme başkanın bu önerisine tepki gösteren sanıklar, bunun kendilerinin değil söz konusu sistemin ayıbı olduğunu dile getirdi. Sanıklar, savunmalarını ne olursa olsun Kürtçe yapmaya devam edeceklerini söyledi.

İddia makamının ‘kozmik oda’ merakı!

İddianamede bulunan ve parti yöneticileri arasında “kozmik oda” olarak telefon tapelerinde yer alan odanın ne olduğu tutuklu sanıklardan soruldu. Buna cevap veren İsmail Demir, “kozmik oda” olarak belirtilen yerin aslında parti binasında sabahları yönetici arkadaşları ile beraber kahvaltı yaptıkları yer olduğunu söyledi. O dönem Ankara’da yürütülen bir dava kapsamında “kozmik oda” tabirinin sıkça medyada yer almasından ötürü, kendilerinin de aralarında yapmış oldukları telefon görüşmelerinde espri mahiyetinde kahvaltı yaptıkları yere “kozmik oda” dediklerini belirten Demir, bir esprinin bile polis fezlekeleri doğrultusunda çarpıtılarak, suç delili haline getirilmeye çalışıldığını vurguladı.

‘Sadece Kürtlerin yargılanması bir kader midir?’

Kürtçe ifade veren bir diğer tutsak Naif Oğraş da, iddianame çerçevesinde siyasi bir parti olan BDP’nin siyasal faaliyetlerinin yargılandığını dile getirdi. Oğraş, “Türkiye’de benzer işleve sahip birçok parti bulunmasına rağmen sadece Kürtlerin yargılanması bir kader midir? Bu doğrultuda, bize yöneltilen ve suç olduğu iddia edilen çalışmalarımızın hepsi legaldir. Tutuklu bulunduğumuz 10 ay süre göz önünde bulundurularak tahliyemizi talep ediyoruz” dedi.

Savunmaların alınmasının ardından mahkeme heyeti, duruşmaya öğle arası verdi. Öte yandan müdafi avukatlar, tüm sanıkların savunmasının alınmasının ardından davanın durumuna ilişkin toplu savunma yapacaklarını belirtti.  DİHA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir