Bekir ÖzgürYazarlar

İMRALI, FETULLAH VE AKP ÜÇGENİ

Sayın Başbakan’ın İMRALI görüşmesine Fetullah Gülen’in desteği, siyasi alanda oldukça anlamlıdır. Başbakan Tayyip le Fetullah’ın arasının gergin olduğu iddiaları kocaman bir yalandır.

Aslında, AKP Hükümeti Fetullah cemaati ağırlıklı bir tarikatlar koalisyonudur. “Tayyip’le Fetullah anlaşamıyor” söylentileri, Fetullah’a karşı olan Kemalist-Türkçü kesimin Tayyip’e sıcak bakmasını sağlamak için uydurulmuştur.

Fetullah’ın, devletin İMRALI görüşmelerine desteği, Kürtlerin dindar kesimini AKP ye yönlendirme ve Başbakan’ın Kürtlere yönelik baskı ve entrika politikasını onaylamaktadır.

Fetullah madem Kürtleri seviyordu da, seksen yıllık baskı karşısında neredeydi? Otuz yıldır süren iç savaşa karşı ve Roboski katliamı için olumlu bir tek kelime söyledi mi? Fetullah’ın Türkiye de, ABD nin ve işbirlikçilerinin işine yaramayan hangi politikaya destek verdiği görülmüştür?

İMRALI görüşmesi, Kürt Özgürlük Hareketinin başarısı karşısında Başbakan’ın başarısızlığının, TC Devletinin sözde “Terör” karşısında geri adım attığının somut belgesi olarak topluma yansımasıdır.

Bu yenilgiyi, ne devlete hükmeden güçlerin, ne de onların siyasi temsilcisi Başbakan’ın kabullenmesi yenilir yutulur cinsten bir lokma değildir. Onlara göre içeride ezemedikleri terörün, uşaklığını yaptıkları dış güçler desteğiyle dışarıda ezilmesi, en azından yıpratılması TC devleti açısından bir zorunluluktur.

Kürt Özgürlük Hareketinin başarısının Türkiye toplumu ve özellikle Kürt halkı üzerindeki olumlu etkisini kırmak üzere kurgulanan yeni plan, dört ana noktada açıklanabilir.

1- Kürt Özgürlük Hareketinin liderini kabulleniyor görünerek İMRALI ile görüşmeleri sürdürmek…

2- Bu hareketin yurtdışındaki ileri kadrolarını suikastla imha edip “örgüt içi hesaplaşma” görüntüsü vererek hareketin toplum nezdinde itibarını sarsmak…

3- Kürt Özgürlük Hareketini İmralı, Kandil, Avrupa şeklinde çok başlı göstererek örgütü toplum nezdinde güvenilmez kılmak…

4- Kürt sorunu ile ilgili İMRALI’yı muhatap alıyor gibi görünerek BDP ve DTK nın toplum üzerindeki etkisini kırarak dağılmasını sağlamak…

Türkiye de devletin sözde terör, gerçekte Kürt Özgürlük Hareketi karşısındaki başarısızlığı, devleti yönetenleri yeni taktiksel yöntemlere yöneltmiştir.

Ne devlete hükmeden iç-dış güçlerin ve ne de onların siyasi temsilcisi hükümetin Kürt halkının özgürlük sorununu çözme diye bir dertleri yoktur. Bu sav Paris katliamı ile doğrulanmıştır.

AKP hükümeti adına açıklama yapanların, boyalı yandaş basının ve ekran laklakçılarının “Barış girişimi sabote edilmesin” salvoları, gelecekte Paris benzeri cinayetlerin ipuçlarıdır ve barış düşmanı siyasileri “barış kahramanı” gösterme gayretkeşliğidir.

Devleti yönetenler Kürt Halkı ile gerçekten barış istiyorsa, bu barış sorununu bir parlamento oturumunda çözerler; bunu yapabilecek yeterli güçleri var. Ama yapamazlar.

Zira işbirlikçisi oldukları dış güçler, halkıyla barışık bir devlet ve kendi içinde barışık bir toplum istemiyorlar; emperyalist çıkarların yasası böyle emrediyor.

Bekir Özgür. 14.01.2013.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir