Enel HakYazarlar

KOLLEKTİF YAŞAMDA, SOSYALİZME

Alevi tarihini bilimsel olarak inceleyen herkes, Aleviliğin gelişim devresindesosyalizmi yaşadığını çok net olarak görecektir. Sömürüsüz, bir düzen yaratmak için, öncelikle mülküyetin ortak olması gerekiyor.

Alevilik Tarım kültürü ile doğdu. Mezopotamya ve Anadoluda. 12,000 yıl önce en büyük üretim aracı tarımdı. Çok geriye gitmeye bile gerek yok. Daha 500 yıl öncesine kadar dünyada en büyük üretim aracı topraktı. Sanayileşme bu son bir kaç yüz yıldır gelişti.

Marks, Lenin, sömürüsüz bir düzen yaratmak için, çok kafa yordular.

lenin Rusyada, Sosyalizmi yerleştirdi halk arasındaki sorunların çözülmesi sonunda komünizme geçiş yapacaktı. Bu durumun başarılı olması halinde Bütün dünyada ezilenlerin böyle bir düzen ilk arzuları olacağında, Emperyalizim büyük bir paniğe kapıldı.

Sosyalizmi biraz açalım nedir bu sosyalizim?

Bütün mülküyet ortaktır. Devlet her doğan bebekte sorumludur. O devlete yaşayan halkların evinde, işinde, aşında devlet sorumludur.

Herkesin hayatı garantilidir. işsiz kalma, evsiz kalma, ilaçsız kalma yoktur. Sağlık, eğitim, bütün zorunlu hizmetler bedavadır. Mesela köylü en çok toprakla uğraşır Herkes işliyeceği kadar toprak ekip biçiyor. Gıda ürünleri kar olmaksızın üretim fiyatına satılır, Mesela bir araba alacaksınız, fabrika çıkış fiyatına alıyorsunuz çok az bir hüçret ödüyorsunuz.

İlk olarak kimse kimseden üstün değildir. Sınıf ayırımı yoktur. Sınıf farkı sermayede kaynaklanıyor. Sermaye olmadığı için herkes eşittir.

Türkiyede diyelimki %20 ekonomik olarak iyidir, %80 kötü şartlar
altında yaşıyor, Devletin güvencesi, ve garantisi altında olmalarını istemezlermi?

Herşeyin bedava olduğu bir ülkede yaşamak istemezlermi? malesef
çok az kişi sosyalizmi biliyor. Türkiyede geniş halk kitleleri bilgisiz oldukları için, Sosyalizim de, komünizim de, bir teror örgütü falan sanıyor. Kendileri için haayati önem taşıyan bu yaşam bicimi hakında en ufak bir bilgisi olmadığı gibi, Devlet onların kafasına şunu empoze etmiştir. komünist din, mal mülk düşmanıdır. komünist bir teror örgütüdür.

RUSYADA YIKILAN SOSYALİZİM DEĞİLDİ, YANLIŞ ATILAN ADIMLAR YIKILDI.

Avrupalıların Amerika kıtasını keşf etmesinde sonra, Çoğunluğu İngilizler olmak üzere Amerika kıtasına Avrupanın nerdeyse her ülkesinde insanlar gitti.

O zamanlar şöyle bir propaganda yapılıyordu, yeni bir dünya bulundu heryeri altın ve toprakla dolu giden hemen zengin oluyor. İngiltere kralı bütün hapishaneleri boşaltı. Katileri, hırsızları, tecavüzcüleri, hepsini oraya gönderdi.

Gidin orda zengin olun eti sizin kemiği benimdir dedi. Oraya gidenler herkes bir çiftlik kurdu geniş arazileri işlemeye başladı. Bir sorun vardı, çalışacak işci lazım, Avrupada büyük gemiler Afrika sahilerine yanaştılar, orda gemileri gariban afrikalılarla doldurup amerika kıtasına götürdüler, Orda afrikalıları köle olarak onlara bırakıp karşılığından onların üretikleri mısır, pamuk, buğday, Yani onların üretikleri ürünlerle gemileri doldurup Avrupaya getirdiler. Bu böyle devam etti.

Şimdi amerikalı bir zenginin yıllık geliri, 60 tane fakir ülkenin gelirinde daha fazladır. Konumuza gelelim, Rusyada Daha yeni kurulmuş olan sosyalizmi, kendisine çok büyük tehlike gören bu sermayeci emperyalistler, İlk gönde başladılar sovyetleri bir yarış içine çekmeye. Leninin işi çok zordu, Bunun böyle olacağını o kadar iyi hesaplamadılar. Sovyetler, Amerikaya karşı silah yarışına başladı.

Sadece dünya ile sınırlı kalmadı bu silah yarışı uzaya kadar
devam etti. 500 yıl boyunca köle sırtında zenginleşen Amerika, ve Daha yeni kurulmuş bir sosyalist devlet. Biri sömürüsüz bir dünya kurmaya çalışıyor, diğeri insan emeği üzerinde zenginleşmeye çalışan bir dünya kurmaya çalışıyor.

Ruslar, her ne kadar temeleri sağlam atılarsada, bütün sermayesini silahlandırmaya yatırıyorlardı. Artık halkı ve sorunlarını ihmal ediyorlardı bu yarışta. Bir tarafta amerika diğer tarafta Avrupa ülkeleri, sanki çok zengin güzel bir yaşam sürdürüyorlarmış reklamını yapıyorlardı. Rus halkı bu Avrupadaki reklamlara çok özendi. Boriş Yeltsin Halkın özentisini gördüğü için bu sistemi çözdü.

Aluviler, böyle sömürüsüz ortak mülkiyet, bir sistemi bundan 12,000 yıl önce pratikte yaşama geçirdiler. Ve binlerce yıl savaşsız, barış, Huzur, güven, içinde kardeşce yaşamasını bildiler. Herkes kendi imkanları kadar katkı sundu, ve kendi ihtiyacı kadar, ürün aldı. Bugün biz buna Rıza Şehiri diyoruz.

Enel Hak 23.02.2013

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir