Bölge hastanesi’nde rezaletin daniskası yaşanıyor!
120 milyon maliyetle 153 bin metrekare alan üzerine kurulan Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, açıldığından bu güne kadar Van gündeminde düşmüyor.
Hizmet verdiği günden bu yana, çeşitli spekülasyonlarla adından söz ettiren hastane, büyük yankı uyandıracak yeni bir konu başlığıyla bir kez dahaVan haber gazetesinin manşetine düştü. Van Bölge Araştırma Hastanesi acil servisinde yaşanan hasta yoğunluğu dudak uçuklatan seviyelere ulaştı.
Yaptığımız araştırma ve tespitlere göre; “ 1-Söz konusu hastanenin acil servisinde mesai sonrası nöbet tutan iki doktordan her biri, nöbet sürelerince 600 hastaya bakıyor. 2-Türkiye ortalamalarının çok üstünde olan bu yoğunluk, ne Etiyopya’da, Ne Almanya’da ne de ABD’de görülmüyor. 3-Dünya istatistiklerinde bir rekor olarak kabul edilen bu orana göre doktorlar, hastaya ancak 1,5 dakikalık bir zaman ayırabiliyor. 4-Akşam 19 dan sabah 9’a kadar binden fazla hastanın giriş yaptığı acil serviste sadece altı müdahale hocası var. Kadınların ve erkeklerin bir arada muayene edildikleri kabinlerin kapısı branda örtülerle kapatılıyor. 5-Gece saat 24’ten sonra, toplu taşım araçlarının ya hiç geçmediği ya da seyrek geçtiği hastane güzergâhında, araçları olmayan hasta ve hasta yakınları ticari taksilere büyük paralar ödeyerek şehir merkezine gelip ilaç alıyor.
26 Haziran 2013 Çarşamba 10:15
Yaşanan depremler sonrasında, İpek yolu üzerine kurulan Van Bölge Araştırma ve Eğitim Hastanesi bölge halkının umudu oldu.
120 Milyon liralık kaynakla 153 bin metrekare alan üzerine kurulan, beş yıldız konforundaki hastane, beceriksiz yöneticiler ve siyasi söylemlerin gölgesinde birçok kez Van yerel ve ulusal medyanın gündeminde yer edindi.
2011 Eylül ayında bölge halkına hizmet vermeye başlayan hastane, konforu ve teknik donanımıyla da göz dolduruyordu.
510 yatak kapasiteli hastane, 210’u tek kişilik odalardan oluşuyordu. Bu rakam ihtiyaç olduğunda 710’a kadar çıkabiliyor. 21 suit oda var. Odalarda LCD ekran TV’ler yer alıyor. Hastanenin 17 ameliyathanesi, 40 da yoğun bakım ünitesi var. Ama ne hikmetse 22 asansörü olan hastanenin bir tek acil servisi var.
Her katta mescidin, yemekhanenin olduğu hastane ilk kez,’kantin ihalesiyle’ basının gündeminde yer aldı.
Daha sonra, hastane yönetimi ve teknik kadronun istifasıyla bir kez daha gazetelerde haber konusu olan hastane, İl sağlık sekretaryasının başına gelen dört kişilik ekibin icraatlarıyla da haber konusu yapıldı ve sekretaryanın icraatları, iktidar kanadı tarafından da eleştiri konusu oldu.
ACİL REKOR BUNA DENİR
Hastanenin maruz kaldığı spekülasyonlar sürüp giderken, bu kez de söz konusu hastanenin acil servisinde yaşanan trajedi, gazetemizin manşetinde haber konusu oldu.
Gece saatlerinde Van bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Acil kapısından içeri giren muhabirlerimiz, il sağlık sekretaryasını oluşturan Yrd. Doç. Dr. Vural P Polat, Uzm. Dr. M. Nuri Acar, İkram Dağaç, Ramazan Akçakaya’dan oluşan ekibin yönettiği hastanenin acil servisinde yaşanan trajediye tanıklık eti.
Mesai bitimi sonrası tedavi hizmetlerinin verildiği tek acil servise sahip hastanede, yaşanan yoğunluk ve izdiham dudak uçuklatacak cinstendi.
Hasta ve hasta yakınlarının bağrış ve sitemlerine ev sahipliği yapan alanda, aciliyet arz eden hastalara müdahalelerde de büyük sıkıntılar yaşanıyor.
Sedyelerin ya hiç olmadığı ya da çok sınırlı sayıda olduğu acil serviste, hastalar ya sırtta taşınıyor yâda hasta yakınları tarafından koridorlarda sürüklenerek acil servise ulaştırılıyor.
Akşam saat 19 ‘dan başlayıp saat 07’ye kadar süren acil poliklinik nöbetinde sadece iki doktor görevlendiriliyor.
Her doktor nöbet sürelerince ortalama 500-600 hastaya bakıyor.
%90’ı aciliyet arz etmeyen hastalarca doldurulan acil serviste, her bir hastaya, doktorlar sadece 1 yâda 1,5 dakika ayırabiliyor.
Kendileriyle ilgilenilmediği gerekçesiyle, doktorlara, sağlık personeline ve güvenlik görevlilerine yüklenen hasta ve hasta yakınları, kimi zaman bu personele fiziki yönelmede de bulunuyorlar.
Yaşanan yoğunluk ve izdihamdan dolayı çeşitli aralıklarla tatsız olayların yaşandığı hastane acil servisinde yetişkin kadın ve erkeklerin bir arada muayene edilmesi de sert tepkilere yol açıyor.
5-6 hasta müdahale kabinin bulunduğu acil serviste, kabinlerin kapıları branda bezlerle kapatılıyor. Özellikle kadınların muayene edildiği sırada kabin örtülerinin aralanmasından dolayı kadın hastalar, üzerlerine yönelen bakışlardan tedirgin oluyor.
Gün boyu nöbet tutan doktorların binlerce hastaya bakarak ağır psikolojik travmalar yaşadıkları gözlemlenirken, binlerce reçete yazmaları bile başlı başına büyük külfet oluşturuyor.
NE ETİYOPYA’DA NE DE ABD’DE BU UYGULAMA YOKTUR
Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisinde yaşanan trajediye dair bir açıklama yapan Van Hakkari Tabipler Odası yönetim kurulu, yaşanan trajedinin ülkenin bir gerçeği olduğuna dikkat çekti.
‘Etiyopya, Angola, Almanya ve ABD’de dahi bu tür yoğunluk yaşanmıyor’ diyen Tabipler Odası yönetim kurulu,açıklamasında şu görüşlere yer verdi”
“Türkiye Geneli batıda Triaj (dağıtma, tasnif etme) sistemi denilen bir sistem var. Hastaneye başvuran hastanın aciliyetine göre değerlendirmesi olayıdır. Hastanın şikayeti başvuru nedeni ateşi ve tansiyonu alındıktan sonra acileyetine göre sıralanır hastalar, doktorun hemen görülmesi gereken hasta vardır. Beklese de olabilecek hasta vardır. Gelen hasta bilinci kapalıysa, Ambulans getirmişse, ambulans başı doktor değerlendirmiş ve acil hasta olarak kabul görmüşse o hasta direk muayene alınır” dedi.
‘eli kaşınan hasta da, kalp krizi veya trafik kazası geçiren hasta da aynı ilgiyi alakayı bekliyor’ denilen açıklamada. Acil olmayan hastaların, acil durumu olan hastaları engellediği belirtildi.
Hastane girişinde veya acil girişte üç hat bulunduğunu söyleyen oda bu hatları ve anlamlarını da şöyle sıraladı.
1-Kırmızı çizgi acil müdahale odasına giden çizgidir.
2-Yeşil Çizgi bekleme salonuna gider.
3-Sarı çizgi poliklinik kısmına geçmesi gereken hastaları için
Zaman kaybının hastalar için hayati önem taşıdığına vurgu yapan oda yönetimi, “Daha önce hastane başhekimiyle yaptığımız görüşmelerde triaj sistemi uygulamasını önerdik, bu triaj sistemini hemşire ile acil teknikerleri, sağlık memurları yapıyor. Danışmada bir kart oluşturulur. Bu kartta hastanın adı soyadı, başvuru nedeni, şikâyeti, tansiyonu, ateşi, nabzı alınır. Eğer triajda bulunan sağlık memuru doktorla görüşmesi gerektiğine karar vermişse, tansiyonu düşük veya yüksek ise, bunun yanında göğsü ağrıyorsa bunlar acil doktoruna çıkartılır” dedi.
Bu uygulamanın hayata geçirilmesi durumunda hem doktorun hem de hastanın rahat edebileceği belirtilen açıklamanın devamında ,doktorların nöbet durumuna dikkat çekildi ve şu görüşlere yer verildi.
“Bizlerin poliklinikte 8 saatlik mesaimiz var. Devletin resmi olarak bakması gerektirdiği hasta sayısı 60’dır. Bazen öyle oluyor dışarıdan Hakkâri’den Van’ın ilçelerinde gelen hastalar olunca bazen bu sayı daha fazla olabiliyor. Normal şartlarda fazla bir sayı poliklinikte ortalama her hastaya 5-10 dakika arası zaman ayırıyoruz. Bazı hastalarda mesele bir şeker hastasına bazen 20-25 dakika ayırmanız gerekmektedir. Çünkü şeker hastaların genellikle yaşlı olur. Poliklinikteki işleyiş bir şekilde yürüyor“
DOKTORLAR: BİZ BAKMIYORUZ GÖRÜYORUZ…
Acildeki doktorların hastaya bakmaktan ziyade hastayı gördükleri, söylenen açıklamada, halkın acil servisleri gereksiz yere işgal etiklerine de vurgu yapıldı
“Vatandaş gündüz işinde gece eve gelince çocuğu, eşi veya anne babası hastadır. Gece alıp acile gelir. Bunlardan bir çoğu polikliniklik hastadır. Polikliniğe gelip zaman ayrılması gereken hastadır. Acille uzaktan yakından alakası yoktur. Ama Türkiye geneli ve özellikle Van’da Acillerde ücret alınmadığından Aciller tercih ediliyor.”
Ülke genelinde acil uzman doktor sıkıntısı çekildiğini söyleyen oda yönetimi, ”Normalde 14-16 norm kadro diye sağlık bakanlığının verdiği bir sayı var. Bizim 6 daha acile bakan uzmanımız var 4 pratisyen arkadaş var. Bazen acil ihtisas yapmamış doktorlara yani pratisyenlere nöbet yazılıyor. Acille alakası olmayan doktor, işte atıyorum fizik tedavici veya göz uzmanı arkadaş, Acile nöbet yazılıyor. Halbuki bu arkadaşın çok ciddi bir Acil deneyimi alması lazım, bu sıkıntı da Sağlık bakanlığı acil uzman sıkıntısından kaynaklı bir durumdur” denilen açıklamada şunlara vurgu yapıldı: “Yeteri Acil uzmanı kadrosu açılabilirse yeteri pratisyen alınırsa bu sorun en aza indirilebilir. Gerçek hasta acil hastaya farklı bir muamele yapılır. Şuan ki sayılarla bu mümkün görünmüyor. Bir nöbette 2400 hastaya baktığımızı hesaplarsak, her hastanın başında 2 kişi gelmişse 7200 kişi 24 saatte hastane acil kısmına girdiği anlamına gelir.”
SAĞLIK POPİLİZMİ VAR
Van tabipler Odası açıklamalarını şu değerlendirmelerle son verdi: “
“Kışkırtılmış bir halkın hasta psikolojisinden bahsediyoruz. Bir sağlık popülizmi var. Gidin hastaya bedava sağlık dağıtıyorlar gibi bir havayla, 2000de yapılan reformlar sonucu öncelikle aile hekimleri oluşturuldu. 10 bin kişiye bir aile hekimi verdiler. Basamak sistemiyle herkesin bir aile hekimi olacak dediler ama bu tutmadı. Aile hekimliği belli bir eğitim gerektiren bir uygulamaydı. Pratisyen hekimliğinden Aile hekimliğe geçiş tutmadı. İnsanlar hastalandığında ilk gitmesi gerek yer olarak görülen durum dur. “