BDP Van’da seçim startını verdi
Yerel seçimler için BDP ve HDP’nin ortaklaşa seçim startını verdiği Van’da, aday adaylığı için başvurular başladı.
BDP, Van’da HDP ile ortaklaşa gireceği yerel seçimlerin startını verdi. Aday adaylığı başvuruları bugün itibarı ile başlarken, seçim startına ilişkin BDP Van İl binasında düzenlenen toplantıya BDP Van İl eş başkanları Musa İtah ile Figen Yaşar, HDP Van İl eş başkanları Harun Okay ile Esen Günay, BDP ve HDP ilçe örgütü yöneticileri katıldı. Seçim startının başlandığını ve bugün itibari ile aday adaylığı başvurularının başladığını belirten Figen Yaşar, teknik olarak seçim çalışmalarının bittiğini, bugünkü seçim startının aday adaylığı başvuruları için olduğunu belirtti. Yaşar, “Siyasal ve toplumsal düzlemde çok önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, içine girmiş olduğumuz seçim sürecinin önemi daha fazla öne çıkmaktadır. Salt yerel yönetimlerde sahip olduğumuz iddiayı yansıtacak bir seçimden bahsetmiyoruz. Sayın Öcalan’ın başlatmış olduğu demokratik çözüm sürecinden ayrı ele alınıp değerlendirilebilecek bir çalışma değildir seçimler. Bu nedenle yaklaşımımız sonuna kadar stratejiktir” dedi.
‘Bu seçim Kürt halkının özgürlük seçimi olacak
Bu seçimler ile birlikte Kürt halkı ve demokratik çözümün tarafı olan tüm güçlerin bir referandum yaşayacağını dile getiren Yaşar, toplum nezdinde sürecin ne kadar kabul edilip, ne kadar sahiplenildiğinin ortaya çıkacağını ifade etti. Yaşar, “Bu nedenle seçim çalışması bugüne kadar devlet eliyle halkımız içinde oluşturulmuş olan suni ayrım, çelişki ve çatışmaların sonlandırılması ve özgür yaşam iradesinin öznesi olmanın belirtileceği bir çalışma olacaktır. Yerelden demokrasinin gelişeceği ve demokratik özerk yönetim anlayışımızın en fazla kurumsallaşacağı yerel seçimler, dışımızdaki çevreleri katacağımız bir süreç olacaktır. Bugüne kadar farklı bir duruş içerisine girmiş olabilirler. Güçlü olanın yanında saf tutmuş olabilirler. Fakat bugün çözümü ve özgür yaşam sistemini inşa eden öncülüğün yanında partimizle birlikte demokratik yönetime katılmak isteyecekleri bir gerçekliktir. Devlet, Kürt halkının mücadelesiyle, baskı ve zor aygıtlarıyla Kürtleri bitirebilecek ve ortadan kaldırabilecek bir olgu olmaktan çıkarılmıştır. Bu gerçeklik çok bariz bir biçimde görülmektedir. Bundan sonra Kürtler daha örgütlü bir halk olarak sistemin karşısına geçmekte tereddüt etmeyecektir” diye konuştu.
Kadına pozitif ayrımcılık
Kadının özgürlük çizgilerinin yerel yönetimler pratiğinde önemli bir damar olduğunu söyleyen Yaşar, “15 yıllık yerel yönetimler deneyimimiz kadının yönetime aktif katılımının nasıl bir değişim ve farkındalık yarattığını göstermiştir. Sadece Kürt toplumunu değil daha genel olarak Ortadoğu toplumunu ve dünyayı etkileyen ve dikkatleri üzerine çeken bir deneyim yaratmıştır. Bunun bir toplumsal zorunluluk ve demokratik yönetim anlayışının gereği olduğu bilinmektedir. Elbette siyasal sistemin anti demokratik yapısı içinde kadın özgürlük çizgisinin kendiliğinden gelişmesini beklemek anlamsızdır. Bu gelişim ancak daha fazla mücadele ve eylemle gerçekleşir. Kadının yönetimde etkin bir şekilde yer alması bir zorunluluktur. Partimizin tüzük ve kararları doğrultusunda yüzde 40 kota uygulanacaktır” diye konuştu.
Aday belirleme ve aday belirleme kriterlerine ilişkin bilgi veren Yaşar, “Seçilecek kişiler mücadelenin yarattığı değerlere bağlı, halkın benimseyeceği kişiler olmalıdır. Seçileceği alanın dil ve kültürü ile uyumlu, çalışmayı seven, proje sahibi, emekçi ve oluşturulan demokratik sistemi benimseyen ve alınan kararları uygulamayı görev bilen bir yapıda olmalıdırlar. Adaylarımız kişisel ve ailesel çıkarları değil, halkın çıkarlarını temsil ettiği bilincinde olmalı ve bu konuda halka söz vermelidir” dedi. DİHA