AĞLAMAYAN BEBEĞE SÜT VERİLMEZ.

Bugünü iyi anlamak için. çok geriye gitmeye gerek yok son 5 ile
10 yılı analiz ettiğimizde gelişmeleri daha net anlarız. Bu ülkede
faşist, ırkcı, hanefi sunni bir devlet yapılandırmasının olduğunu bugün
herkes anlamış durumda. TC kurulurken, eşkiya, ve çeteleri bünyesine
alarak kuruldu. Kendilerinin koyduğu kurallar içinde asmadıklarını, bu
çete, eşkiya, ve daha sonrada mafyalaşan çeteleri kulanarak Anadoluda
oluk oluk kan akıtılar. Bu rejimin hiç bir zaman için dış düşmanı olmamıştır.
düşman olarak gördükleri ve bugüne kadarda öldürdükleri, Anadolu kadim
ve gariban halkıydı. Osmanlı döneminde, Karadenizde Rum ve Ermenileri
katleden, Topal Osman, Avrupanın bu çeteyi deşifre edip Osmanlıya baskı
uygulaması sonucu Osmanlı Hükümdarı, bu çete başı hakında idam cezası
çıkartıp arama ve yakalatırma emri çıkartmıştır. Mustafa Kemal TC yi kurarken
gidip bu çete ile anlaşarak, hakındaki arama ve tutukluluk kararını kaldırmıştır.
100 yakın çetesi olan bu zatın çetesini büyütmek amaçı ile, Mustafa Kemal
Trabzon hapishanesindeki kapıları Topal osmana açar. Topal Osman Hapiste
150 tane katil, tecavüzcü, hırsızı, alır çetesine katar. Mustafa Kemal bu
çeteyi hemen Sivasta Alevilerin üzerine gönderir. 1921 de Sivasta 20,000
Alevi bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden öldürülür. Bütün evler ateşe verilir.

1970 lere gelindiğinde, devletin içi çete ve mafya dolu. Bunlar kime karşı kulanılıyor? Anadolu mazlum halkına karşı. Kürtlere, Alevilere, demokratlara,
sosyalistlere karşı. Tabiki bir çok halklar daha var. 1980 lere gelindiğinde,
durum değişmiyor, ordunun içi çete kaynıyor, devletin her biriminde çete
kaynıyor, Başta ordu olmak üzere, polis ve devlet kurumları, yargısız
infazları, işkenceyi, psikolojik savaş ile korkuyu, sindirmeyi en hat safhaya
çıkartılar. Cumhuriyetle başlıyan dönem, Anadolu ve Mezopotamya halkları
için, tam bir cehenem yaşamı oldu. Başta Kürt Aleviler olmak üzere,
Kürtler, demokratlar, aydınlar, olmadık ölümler, işkenceler, kayıplar
yaşadılar. Bu sistemin barbarlığı karşısında, halklar sindiler. Devlet olma
avantajlarını kulanan bu faşist ırkcı sistem, halklara kan kusturdu.

Kürt özgürlük hareketi, böyle bir dönem ve ortamda doğdu. Bu kadar
yapılan barbarlığa, artık dur demenin zamanı gelmişti. o dönemlerde
Kürt özgürlük hareketi Kürde kürt olduğunu kabul ettiremiyordu,
Aleviye Alevi olduğunu kabul ettiremiyordu. İnsanlar artık sindirilmişlerdi.
sistemin keyfi uygulamalarına göre hareket ediyorlardı. Ölümde başka
bir yol olduğunu iyi bilen Kürt gençleri bu sistemin barbarlığını gözler
önüne sermek için, nice genç fidan hayatını feda etti. Kürt gençleri
cesaretle, ölümü göze alarak yılmadan bıkmadan 30 yıl boyunca bu
faşist devletin üzerine gittiler. Bu uğurda hayatını kaybeden bütün
Kürt ve Türk gençlerini yürekten selamlıyorum. Onların başlatığı
bu yüce mücadele artık kök salıyor toprağa.

Bugün aleviler çıkıpta Aleviyiz diyorlarsa, rahatca örgütleniyorlarsa,
bunun için Kürtler, Aleviler, ve türk sosyalistleri 30 yıl boyunca bedel
ödediler. Bugün bir barış umudu doğdu, bu faşist devlet halen kıvranıyor,
gelişmeler karşısında başkada bir alternatifi yok gibidir. Biz Aleviler olarak
hiç düşünmeden Barışta taraf olarak, devlete karşı haklarımızı
öne çıkartmamız acil bir sorundur. Sayın Abdullah Öcalan, 20 yılda
fazla bu devlete karşı savaştı. ölü Kürtleri dirilti. Onun hakı inkar edilemez.
Bugünde Barış ortamını yaratmaya çalışıyordur. Bu barış ortamını
devlet yaratmamıştır. Kürtler direnerek, o kadar kayıp vererek Kürt
bölgelerinde nerdeyse bütün belediye yönetimini ele aldılar. Klasik
çep doldur yakınlarını belediyeye devlete doldur anlayışını yıkarak,
yepyeni bir hizmet anlayışı yaratılar. Bu devlet Kürt belediyelerin
bu duruma gelmemesi için çok uğraştı, BDP vekilini kaçırıp öldürdüler,
belediye başkanını kaçırıp öldürdüler, çalışanı kaçırıp öldürdüler, ama
ölüm korku fayda etmedi. Bugün kanın durması Halkların kendi taleplerini
öne çıkarmaları en doğal hakıdır. Biz Kürtler Aleviler olarak, Kürt özgürlük
hareketinde taraf olarak, kendi haklarımızı ön plana çıkarma zamanı gelmiştir.

Devlet Bahçelinin, Bursa mitingini duymuşsunuzdur, (vur de vuralım,
öldür de öldürelim.) Bunlar kimi vuruyorlar? Kimi vuracaklar?
Değerli canlar, Doğru hareket etmesek önümüz daha tehlikeli bir
sürece girebilir. Bu ABD bekcisi tetikcisi, MHP liler Bu sözleri kimler
için söylediklerini hepiniz çok iyi anlıyorsunuz. Aleviler, Kürtler, ve
sosyalistler içindir. CHP de bu ırkcı partide farklı değildir. CHP nin
aslında dili MHP de daha keskin olur ama halen maske taktığını düşünerek
biraz MHP nin gerisinde geliyor.
YAŞASIN, KÜRT, ALEVİ, VE SOSYALİST BİRLİK.
Kısaca ezilenlerin hepsi Kürt hareketi etrafında toplandığı zaman büyük
bir birlik sağlamış oluruz. Bu birliği artık dünya üzerine gelse yıkamaz.
YAŞASIN HALKLARIN DAYANIŞMASI.

Enel Hak 27.03.2013